araplar rakamları icad etti yalanı

entry19 galeri
    2.
  1. Bazı gerçekler var ki çamurla sıvanmaz.
    Arapları şu an içinde bulundukları durumdan dolayı yadırgıyorum.
    Oysa müslümanlığın ilk yüzyıllarında araplar bu şekilde değildi.
    Sadece din bilginlerine değil genel anlamda tüm bilginlere hürmet etmiş, saygı göstermiş ve himayeleri altına almışlardır.
    Bir ülkenin ya da bir şehrin yöneticisinin etrafında ne kadar çok alim topladığı bir itibar konusuydu.

    Nitekim bu alimlerden El Harizm-i dünyada cebir'in kurucusu olarak kabul edilir.
    Logoritma alanındaki çalışmaları ile bu alanı dünyaya tanıtmıştır.
    "0" rakamını ve "x" bilinmeyenini kullandığı bilinen ilk kişidir.

    Ortaçağ'da Avrupa bizim bugün bildiğimiz şekilde modern ve ileri değildi. Hatta geçmişte yaşamış Avrupalı alimlerden bile haberdar değillerdi. Bilakis bu kişilerin eserleri yok edilirdi. Eğer Arap bilimadamları ve araştırmacılar o zaman ellerine geçirdikleri Platon, Aristo ve Pisagor gibi antik zamanın felsefeci ve bilimadamlarının eserlerini alıp çevirmeseler bugün bu pek bilinen bilimadamlarından belki de kimsenin haberi olmayacaktı. Batı dünyası aslen Avrupalı olan bu düşünür ve bilimadamlarının eserlerini yüzyıllar sonra arap kopyalarından tercüme ederek öğrenmişlerdir.

    "Katışık denklemlerde mantıki zaruretler" olarak adlandırılan karesel yani ikinci dereceden denklemlerin çözümü ile ilgili kitabını Abdülhamid bin Vasi bin Türk yazdığında henüz 9. yüzyıldı.

    Ebu Hanife Dineveri, yine 9. yüzyılda yaşamış astronomi, botanik, coğrafya, metalurji, matematik, tarih alanlarında çalışmalar yapmıştır. Yazmış olduğu "Kitab el-nebat" (Bitkiler Kitabı) tam 8 cilttir ve bu sebeple botanik biliminin kurucusu olarak adlandırılır.

    786-833 yılları arasında yaşamış olan Haccas bin Yusuf bin Matar Öklid'in "Elements" adlı eserini arapçaya çevirmemiş olsaydı bugün Öklid'in adını bilen çok az kişi olurdu.

    Ebu Yusuf Yakub bin ishak el-Sebbah el-Kindî, ya da kısaca Kindi Aristo ve Platon'dan etkilenmiş bir bilimadamı olarak çok çeşitli alanlarda çalışmalar yapmıştır. 9. yüzyılda yaşamış bu bilimadamının sonraki yüzyıllarda tam 17 eseri latinceye çevrilmiştir. Kendisinin 277 eseri olduğu bilinmektedir. Kendisi mekan ve hareketin izafi olduğunu, zamanın cisim ve hareketten ayrı düşünülmeyeceğini söylemiştir. Kriptoloji biliminde Jül Sezar tarafından bulunan ve uygulanan tek alfabeli yerine koyma şifreleme yöntemini geliştirerek frekans analizini bulan ilk kişidir.

    Ahmed bin Musa, sistem mühendisliği ve sibernetik biliminin öncülerindendir.

    Bunlar ve daha pek çok Müslüman bilimadamı o dönemin şartlarında nefis işler yapıp adlarını bilim tarihine altın harflerle yazdırmışlardır.

    Bunların bir kısmı belki Arap değildi ama Müslüman Arap yayılmacılığının etkisiyle ve o dönemde bilime verilen önemle çalışmalar yaptılar.

    Ne yazık ki Araplar ve Müslüman dünyası 11. yüzyıldan sonra giderek azalan bir sayıda bilimadamı çıkardılar ve 16. yüzyıldan sonrada önemli bir bilimadamı çıkaramadılar.

    Bu bilimadamlarınn çıktıkları dönemde petrol ve onun getirdiği zenginlik bilinmiyordu. Bugün petrolün getirdiği gelir de göz önüne alınarak arap dünyasının bilim alanında bu kadar arkalarda kalması gerçekten acıklı bir durumdur ve eleştirilmesi gereken bir durum varsa o da bu olmalıdır.

    Arapları aşağılamak ya da onların bilim dünyasına bir katkıları olmamış gibi düşünmek sadece bir cahilliğin göstergesidir. Ama araplar başta olmak üzere diğer islam dünyası ülkelerinin de yıllardır mezhep savaşları ile (Hristiyan dünyasının etkisi ile) birbirlerini boğazlamaktan başka bir iş yapmamaları ve tüm servetlerini bu amaç uğruna harcamaları da aynı cehaletin kanıtıdır. Eğer müslüman ülkeler ve özellikle petrol zengini ülkeler bilim alanına yeniden ağırlık verebilseler bugün içinde bulundukları sefil durum içinde olmazlardı. Irak'ın, Suriye'nin, Libya'nın, Afganistan'ın ve diğer müslüman - arap ülkelerinin durumuna bakın. Atalarının onlara bıraktıkları bilim ve kültür mirasını amaçsızca yok edip günlerini geçiriyorlar.

    Din günlük yaşayışta o kadar büyük bir yer kaplar hale geldi ki dünyada yaşamanın anlamını unuttular. Bunun için yabancı güçleri de o kadar abartmanın anlamı yok.
    11 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük