zaman

entry2158 galeri video11 ses2
    1814.
  1. Öyle sevdalar vardır, biter biter başlar;
    Buruk tatlar vardır, ağızda sürüp giden;
    Bir aşka vuran güneş kolayca batmıyor.
    Yanıyor bin kollu şamdanı, tutuşuyor
    Ufkunuzda camları göksel konağının
    Ve bir yaz akşamı buhurdan gibi tüten
    Hanımellerinin morumsu buğusunda
    Bekliyor bahçenize dönük balkonunda
    Sarmaşık gülleri kokladıkça kırmızı
    Hüzünler, japonfenerleri arasında.
    Öyle günler var, öyle anlar, hiç bitmeyen!
    Nasıl bir ışık emmişler ki sevginizden
    Ansızın başka bir yüzle güzel, kopmuşlar
    Büyük Irmak'tan, ayrı düşmüşler desteden
    Yağmışlar ilkyaz yağmurlarınca ve özlem
    Açmış yaban çiçeklerini tarlanızda.
    Ölümsüz günler onlar, bir hiçle beslenen;
    Zaman dışı güvercinler, uçma bilmeyen;
    Uzay ötesi ovalar, ayak değmemiş;
    Başka bir mevsim, başka bir dal, başka yemiş.

    Esrir kim bassa o toprağa ve kim tatsa
    O yemişten. Balla dolar testi, açılır
    Açılmayan kilit, çiçeğe durur badem
    Dolanır bilgelikle mutluluk yüreğe.
    Ak bir bulut bekler üstünüzde havada
    Kuşlar iner, devinme birden bitiverir
    Çıt çıkmaz evrenden. işte ortadasınız
    Havuz, ağaç, deniz, ne varsa size göre.
    işte aydınlık size göre. Kısarsınız
    Güneşi, gökyüzünü yakarsınız. Neden
    Sonra, uzaklarda çektirilmiş bir resim
    Gibi kalır aklınızda, gölgeniz, duru
    Küçük bir bahçede susar gibi yaparak
    Karşılıklı gizemlere daldığınız gün.
    -Oktay Rifat bir aşka vuran güneş şiirindeki dizelerde anlatılmış mevhum.
    1 ...