allah'ı o'nun bildirdiği isimler dışındaki adlarla anmak caiz değildir. yüce kitabımız kur'an'da 2806 defa allah geçip tanrı hiç geçmemektedir. hem cenâb-ı hak kur'an'ın muhtelif yerlerinde beni allah diyerek çağırınız, bana allah diyerek ibadet ediniz buyurup, tanrı ismiyle zikretmemizi istememektedir. kaldı ki allah'ın en sevdiği zat(asm)'ın söylediği hadislerde de tanrı ismi geçmemektedir.
örneğin; bir padişah emri altında bulunan kimselere benim adım osman'dır. beni osman ismiyle çağırıp benden osman ismiyle istekte bulunun dese onlarda hayır efendimiz biz sizi cabbar ismiyle zikredeceğiz deseler o padişahın gazabına uğracakları gibi allah'a o'nun istemediği isimle ananlarda allah'ın gazabına uğrayabilirler.
kimse dilemediği bir isimle anılmak istemez. allah'ta böyledir. kaldı ki hiçbir dilde allah'ın tam olarak karşılığı yoktur. dolayısıyla çevirilerde aynı şekilde yazılır.
tanrı: ilah, rab ve mabud(put)demektir. Firavun ben sizin rabbınızım diyebilmiştir. Fakat ben sizin "Allahınızım" diyememiştir. Topluluklar taptıkları şeye tanrı der. hindistan'da ve bir çok putlara tapılan ülkelerde bu böyledir. Onlardan farkımız olması gerekir. Biz Allah demeliyiz.
allah hakkında, allah'ın bildirdiği isimleri söylemek caiz olup onun dışındakileri söylemek yasaktır. meselâ: kur'ân'da allah'a âlim denir fakat aynı mânâda olan fakih denmez. yine allah'a cömert mânâsında cevat denir. ancak aynı mânâda olan sahî ismi denmez. çünkü allah kendini fakih ve sahî isimleriyle tanıtmamıştır. tanrı adı allah ismiyle aynı mânâya da gelse(ki aynı manada değildir) söylenmesi caiz değildir, yani yasaktır. kimse kendisine göre yorum yapmamalı. ne söyleyecekse rehberimiz olan kur'an'a göre söylemelidir.
bir insana bile kendi dilediğimiz gibi ad koyamazken, nasıl olur da allah hakkında bu cüreti gösterebiliriz.