yıllar önce gittiğim bir cuma namazının hutbesi aklımdan hiç çıkmadı. bencillik konusu ele alınıyordu.
olması gereken 'önce kardeşim, sonra ben' iken; bizde 'önce ben, sonra yine ben, sonra kalırsa kardeşim' düşüncesinin şekillendiğinden ve bunun çirkinliğinden bahsediliyordu.
evet gerçekten de bu denli kendini düşünen bireyler olup çıkıyoruz. daha doğrusu sistem insanları buna itiyor, buna mecbur bırakıyor.
kabadayı filminde geçim kaynağı sadece halı saha olan ali osman'ın her hafta fakir aşı dağıtması çok hoşuma gitmişti. bir gün ben de biraz varlıklı olursam bunu yapmak istiyorum.
zaten hiç anlayamam şu zenginleri, elinizin kiri be. acun madem o kadar iyi bir insan niye yemek dağıtmıyor? halı saha işleten bir adam bile bunu yapabiliyor da koca ülkeyi işleten adamlar niye bunu yapamıyor? umurlarında değil de o yüzden. zaten onları zengin yapan bu çarka çomak sokmak işlerine gelmez de o yüzden. birileri fakir olacak ki onların zenginliğinin anlamı daha fazla olsun. birileri açlıktan kıvranacak ki onların ziyafeti daha da şenlensin.
bu söz kime ait bilmiyorum bazı yerlerde hadis bazı yerlerde atasözü olarak geçiyor. kimin aklından çıktıysa öpeyim o aklı: