Akıllı telefonların olmadığı zamanlarda telefon sapığıma aşık olmuştum. Hergün saatlerce mesajlaşıp konuşuyorduk. Ben antalyada çalışyıyor, o uşakta okuyordu. Aylarca devam etti. O kadar samimi olmuştuk ki yıllardır tanıyor gibiydim. Gel zaman git zaman bütün cesaretimi toplayıp bir sabah ansizin bindim otobüse. Uşakta indim. Aradim bunu. Dedim 'uşakta yim' kız şokta. Yer tarif etti (uşakta zaten bir yer var) oraya gittim bekliyorum. Heyecandan ölecem amk. Yarım saat geçmedi bir türlü. Aradi '2 dakikaya ordayim' dedi. Ben boncuk boncuk terlemeye başladım. Birazdan hayatimin aşkını, o gizemli kızı, belkide çocuklarimin anasını görecektim. Belki antalya ya bir daha dönmeyecektim. Patronu arayip 'zikerim işini gücünü ben artik yokum' diyecektim. Ve nihayet 3 bayan bana doğru yürüyordu. Kesin onlardi. O saatte başkasinin olmasina imkan yoktu.
Geldiler. Tanıştık. Hayatımın en berbat anıydı o. Bırak elektrik almayı vücudumda ne kadar elektrik varsa gitti amk. Hayallerim alt üst oldu. O gün ilk ve son kez gördüm onu. Ayni gün hatta ayni saat geri döndüm antalyaya. Telefon hattimi değiştirdim. Ama ona hiç bir zaman kızmadım. Mallik bendeydi çünkü. Beni affetmediğini de biliyorum.