ilkokul 8. sınıfta ( evet biz okurkene 8. sınıf ilk okul diye geçiyordu ) görsel tasarım mı, el işi mi, neyse öyle bi ders. herkes bi şeylerle uğraşıyor, ben oturmuşum helyum balonuyla uçan uçak yapmaya çalışıyorum. bi anda belirsiz bir nesne te kafamın arkasına laps diye yapıştı. ben diyeyim 10-15 saniye dünyayla bağlantım kesildi.
kendime geldim döndüm aldım kitabı elime, kimin attığı belli değil, iki tane sırıtan eleman var ben de o tarafa fırlatıyorum. meğerse onlarla hiç alakası yokmuş, onlarda benim yaşadığım şaşkınlığı yaşıyor. sonra onlarda geri bana fırlatmaya çalışıyor derken. kitabın içinde makas varmış. makas sen çık benim bi önümde oturan çocuğun böörüne laps diye vur.
çocuk ağlıyor, sınıf bi sessizliğe büründü. hocanın umru değil falan.
en son hocam dedik çocuk ağlıyor amk sikecem makyajını gel şuraya.
hoca geldi ne oldu? ne bitti? bi de bi konuşması vardı hocanın, fok balığından hallice.
en son mevzu makası kim fırlattı? ya geldi.
ordan en son fırlatan çocuğu gösterdiler.
" hocam bana da unicorn attı"
gözler bana çevriliyor.
"hocam bana da birisi attı."
"kim attı?"
* el ile bir köşe gösterilir*
" şurdan biri göremedim"
arkadaşları ispiyonlar olayı ilk başlatan ortaya çıkar. derdini anlatır. falan filan derken.
bi tek ben ceza aldım amk.
nasıl oldu anlamadım.
boş yere makaslı kitap fırlatan manyağa bişey olmadı, fırlatmayı beceremeyen sığıra bişey olmadı, ben ceza aldım.
sözlük acaip garezim var o ipnelere yolda görsem makasla dövücem.