Benim şahsi düşüncelerimi okumadan önce habere bir göz atmanızı tavsiye ederim: http://www.ntv.com.tr/amp...di,dawlKePhA0OZzIlEaJ_2ZA
Bu yıl çok sayıda üniversitelinin yeniden sınava girip daha iyi bir yer kazanmayı hedeflemesi ve insanların artık herkesin gidebildiği basit iibf ve fen edebiyat bölümlerinden kaçındığı dikkatimi çekmişti.
Bu istatistiksel olarak da ortaya çıktı. Özellikle vakıf üniversitelerinde felaket denebilecek sayıda kontenjan boşta kalmış. birçok kişi bu durumu üzücü olarak değerlendirirken ben sevindirici bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Çünkü ülkemizde hiç kimse üniversitelere akademik bir kurum gözüyle bakmıyor. Herkes liseden sonra okunan bitirince iş bulunan dört duvarlı bir okul gibi düşünüyor. Sonuçta yaşadığımız ülkeyi değiştiremiyeceğimize göre böyle de bakılması normal aslında. Diyelim başarılı bir edebiyat bölümü öğrensisiniz. Çok sayıda makaleniz var. Divan edebiyatını iyi derecedebiliyorsunuz. Gece yatarken mutlu olmaktan başka ne katkısı olabilirki.
Birçok bölüme ilgi azalırken veterinerlik, hukuk, tıp, diş hekimliği, fizyoterapi, gibi bölümlere ilginin artması sorunun birazda bu bölümlerin işlevinde olduğunu gösteriyor zaten. Kısacası artık ülkede insanlar "üniversiteyi kazan gerisi kolay" mantığının yanlış olduğunun farkına varmışlar. Bide 22 yaşında hayata atılanla 30 yaşında atılanın aynı yaşta emekli olacağını çözmüşler. Orta gelir seviyesindeki aileler bile "2 yılın yanar, üniversiteni bitirmeye bak", "biz ömür boyu seni mi okutacaz" tarzı cümleleri kurmayı bırakmışlar.
Öte yandan vakıf üniversitelerinin tercih edilmemesini biraz ülkedeki ekonomik gidişe biraz da fetö den ünilerin kapanmasına bağlıyorum. Bazı üniversitelere gidenler bu üniversitelerin fetö üniversitesi olduğunu bilmiyorlardı bile. izmir üniversitesi gibi. Ve bu insanların bir kısmı o diplomayla ömür boyu fetöcü damgası yiyecekler.
Bakalım bu kadar boş kontenjana rağmen artan üniversite sayıyla gurur duyanlar ne yapacak. Nasıl savunacaklar. Bekleyip göreceğiz.