kimi zaman koca bir burun, kimi zaman kısa bir boy, kimi zaman gizem, kimi zaman katil suratı, kimi zaman bebek surat, kimi zaman zeka, kimi zaman pantolondaki kabarıklık dikkat çeker. uzatabilirsiniz bunu. tüm bunları konu dışında bırakırsak bile insanın toplim içindeki göze batarak oraya ait olma ya da oradan uzaklaşarak var olma çabasını görürüz. kimi ait olmak ister kimi kendini tecrit ederek kendine bir aidiyet yaratır. kendine aidiyet yaratanların sayısı azdır. her çıkıntı olanı kendisini tecrit etmiş olmakla itham etmek mümkün değildir. hırçın çocuk saldırganlığı çoklukla şeytanın avukatlığıyla karıştırılır.
dikkat çekmek için eğer dış görünüşünüzü kullanıyorsanız, bir gruba ait olmak istiyorsunuz demektir. dikkat çekmek için güzelliğinizi, aksesuarlarınızı kullanıyorsanız yine bir gruba, topluma ait olmak istiyorsunuz demektir. dikkat çekmek için kitleleri yanınıza çekmeye çalışıyor, alfa olmaya çalışıyorsanız yine bir topluma ait olmak istiyorsunuz demektir. dikkat çekmek için daha önce başkalarının yaptıklarını yapıyorsanız yine bir topluma ait olmak istiyorsunuz demektir. bunlar da uzatılabilir.
dikkat çekmek için insan kaybetmeyi göze alıyorsanız, insanların düşünüşlerine balta vurmayı göze alıyorsanız kendinizi tecrit ediyorsunuz demektir. dikkat çekmek için öldürüyorsanız tecrit edilmek için uğraşıyorsunuz demektir. bunlar da uzatılabilir.
dikkat çekmek sadece bir çabanın ürünü değildir. yaşantınız, zekanız, düşünceleriniz sıradanın dışındaysa olağandan fazla dikkat çekersiniz. bunlara karizmatik denerek geçiştirilmektedir.
velhasıl dikkati herkes çeker, kimi az kimi çok, kimi olumlu kimi olumsuz fakat herkes. kimi çaba gösterir, kimi göstermeden çeker. her halükarda insan doğası ve yaşama içgüdüsü, survival of the fittest dikkat çekmeyi ve yok olmamayı öğütler.