en sevdiğiniz film replikleri

entry39 galeri
    11.
  1. - Sonunda geldiğim nokta boş vermek. Oraya
    gelebilmek için çok uğraştım, vazgeçemediğim
    bir şey varsa oda boş vermek olur.
    +Başka bir şekilde anlatabilir misin?
    -Vazgeçemediğim tek şey vazgeçmektir.Sonuca
    böyle ulaşacağımı umuyorum. inandığım şeyler
    çok kırılgandı,uzun süre ortada olmayacaklar ve
    tabi bende. Ama kararımda ki asıl karar bu
    değil. Kendini kayıplara alıştırmak zorundasın.
    Müzik dinlemeyi sever misin?
    +Evet
    -Çok sevdiğin bir müzik var mı?
    +Yani evet
    -Sence sevdiğin müzik sonsuza kadar kalacak
    mı?
    +Sonsuza dek çok uzun bir zaman profesör.
    Hayır demeliyim.
    -Ama 5 para etmez değildir bu değil mi?
    +Değildir tabi
    -Dünya'dan satır satır vazgeçersin, kendi
    ölümüne suç ortağı olursun. Yapabileceğin
    hiçbir şey yoktur, yaptığın her şey önündeki
    diğer bir kapıyı kapatır ve sonunda tek bir kapı
    kalır.
    +Bu karanlık bir dünya profesör. Ama bu
    kendimi öldürmeyi gerektirmez ki?
    -Belki haklısındır, ama ben karanlığa susadım.
    Hakiki ölüm için dua ediyorum ve öldüğümde
    hayatta tanıdığım insanlarla karşılaşsaydım
    bilmem ne yapardım. Tam bir dehşet olurdu.
    Tekrar annem ile karşılaşacağımı ve artık bir
    kez daha ölemeyeceğimi bilerek her şeye
    baştan başlayacağımı bilseydim işte bu son
    kabusum olurdu.
    +Lanet olsun profesör kendi anneni görmek
    istemiyor musun?
    -Hayır, istemiyorum. Ölmüşün ölmüş olmasını
    istiyorum, sonsuza dek. Ve bende onlardan biri
    olmak istiyorum. Elbette ölülerden biri
    olamazsın çünkü varolmayan şeyin toplumu da
    olmaz. Toplum yok. Düşünmesi bile içimi
    ısıtıyor. Karanlık, yanlızlık, sessizlik, huzur ve
    hepsi bir kalp atışı uzaklıkta. Ruh halimin
    kötümser bir dünya görüşü olduğuna
    inanmıyorum, ruh halim dünyanın ta kendisi.
    Evrimin insan hayatına getirebileceği tek
    farkındalık her şeyin ötesinde olan tek şey
    şudur, boşunalık.
    +Eğer doğru anlıyorsam aptalla yatıp kalmayan
    her insan intihara eğilimlidir diyorsun?
    -Evet.
    +Dalga mı geçiyorsun profesör?
    -Hayır, dalga geçmiyorum. Eğer insanlar
    dünyayı ve hayatlarını hayalsiz, yanılgısız ve
    gerçeği olduğu gibi görebilseydiler, bir an
    ölmek için sebepleri olurdu. Tanrıya
    inanmıyorum anlıyor musun. Etrafına bir bak
    adamım,görmüyor musun ıstırap
    içindekilerinin feryat figanları kulağına çok hoş
    geliyor olmalı ve ben bu tartışmalardan
    tiskiniyorum. Varlığını inkar ettiği bir şeye
    küfür edip duran köylü ateistlerin
    tartışmalarından, senin kardeşliğin acının
    kardeşliğinden başka bir şey değil. Eğer bu acı
    arada bir geçer gibi olmayıp daima olsaydı,
    bunun ağırlığı dünyanın evrenin duvarlarından
    söküp un ufak olana kadar paramparça edip
    yaratıldığı ilk güne geri fırlatırdı. Ve kardeşlik,
    adalet, sonsuz hayat. Hadi ama adamım, bana
    insanı hiçliğe ve ölüme hazırlayan din göster, o
    dine katılabilirim işte.Senin ki hayallerle,
    yanılgılarla ve yalanlarla dolu başka bir hayata
    hazırlıyor. insanları bir gün bile ölüm korkusu
    olmadan yaşamamaya mahkum ediyor. Her
    neşenin üzerine karanlığın gölgesi çöküyor, her
    yolun, her arkadaşlığın, her aşkın sonu ölüme
    çıkıyor. Azap,kayıp, ihanet, acı, ıstırap,
    yaşlanma, küçük düşürücü ve yavaş yavaş gelen
    iğrenç bir hastalık..Ve tüm bunlarla birlikte
    sonuç olarak, kendin için, herkes için ve değer
    vermeyi seçtiğin herkes için işte gerçek
    kardeşlik bu. Herkesin bir ömür boyu üyesi
    olduğu kardeşlik. Beni kurtaracak olan
    kardeşimi mi merak ediyorsun, onun canı
    cehenneme o zaman.. Her şekilde, her kılıkta
    ve her sıfatta canı cehenneme. Gerçek şu ki,
    gördüğüm tüm şekiller yavaşça anlamını
    yitirdi, hepsinin içi boş gibi artık. Sadece
    şekillerden ibaretler bir tren, bir duvar, bir
    araba, bir dünya, bir adam. Uğultulu bir
    boşlukta asılı duran anlamsız bir telafuz,
    hayatın hiçbir anlamı yok, yanlızca sözcükler..
    Neden bir arayış içine gireyim? Neden? Ne
    profesörü olduğumu sormuştun, karanlığın
    profesörüyüm. Gün kılığına girmiş bir gecenin
    profesörüyüm. Şimdi gitmeliyim.
    +Hayır dur birazdaha kal, dışarda kim var
    biliyorsun profesör.
    -Evet dışarda kim var biliyorum. Sen nazik bir
    insansın, söyleyecek bir şey kalmadı.Senin
    tanrın sonsuz olasılıklarla dolu bir yerde
    bulunuyor ve tanrıda olasılıklardan ibarettir.
    Tanrının sevgisini istediğini söylüyorsun,
    istemiyorum. Belki bağışlanmayı istiyorumdur
    fakat bağışlayacak kimse yok,geriye dönüşte
    yok, olanların düzeltmenin yolu da yok ve
    sadece hiçliğin umudu var ve ben bu umuda
    tutunuyorum, aç şu kapıyı..
    The Sunset Limited
    1 ...