sanırım beş altı yaşındaydım.. harmanda çalışıyorduk. adam bir namık kemal fıkrası anlattı. arkadaşı bir kadına laf atmış. namık kemal engellemeye çalışsa da başaramamış:
- ne salınarak yürüyorsun sırt üstü yatmış?
kadın anında cevap vermiş:
-sırt üstü yatmak hava anamızdan kalma, git yüz üstü yatmış...
babama sordum, sırt üstü yatsa ne olur, yüz üstü yatsa ne olur?
-git ulan eşşek oğlu eşşek sen anlamazsın...
aradan zaman geçti köyün meydanındaki dutun gölgesinde babam ve mustafa amca oturuyorlar. mustafa amcanın oğlu geldi:
-baba annem çağırıyor yıkanacakmışsın!
mustafa amca:
-git ulan, gündüz kuru kuruya yıkanma ne oluyor?
ben babamın yanına geldim kulağına:
-baba yıkanmanın kurusu yaşı nasıl oluyor?
babam:
git ulan sen anlamazsın...
Not: benim babamdan öğrendiğim değil öğrenemediğim şeyler var