fenerbahçe'nin gayet rahat bi oyunla kazandığı maçtır. ama ne çok iyi ne de kötü diyebiliriz fenerbahçe için zira karşıda pek de zorlayıcı bi rakip bulamamıştır. [mahalle takımı deniyo mtk için. o takım türkcell süper(!) liginde ilk 6'ya oynamazsa ben de futbol değil sutopu izliyorum!]
yani pek de abartılmaması ama fark olmadı diye de dövünülmemesi gereken maçtır. ilk ciddi sınav ve ben fenerbahçe'nin 4-4-2 değil de yine 4-4-1-1 oynayacağını düşünüyorum ki öyle olması kuvvetle muhtemeldir. zira aragones semih'i forvet arkası gibi oynatarak aslında nasıl bi şablonla oynayacağını da bizlere göstermiştir. [şablon ne lan?] emre girdikten sonra alex de souza forvet arkasına yani asıl oynayacağı mevkiye geçmiştir.
[yani: volkan- edu- lugano- carlos- gökhan- colin- emre- yeni önlibero ?- uğur boral- alex- güiza]
yalnız şöyle de bişey var sahada kim oynarsa oynasın kulübede her an gülleyi kafalarına indirebilecek bi adam olduğunun farkındalar. herkes pür dikkat, adam gibi oynamaya çalışıyo. kimse cıvıtmıyo daha doğrusu yeltenemiyo bile. herkes pek bi istekli ve azimli geldi bana belki ilk maç olduğu içindir. emre belözoğlu eğer böyle oynamaya devam ederse çok iyi işler yapabilir en azından yurt sınırlarında.
colin kazım richards'ı yazmaya gerek yok. ikinci yarıda, sağ çizgide çalım yememek için kendisinden 3,5 metre geride duran rakip oyuncu herşeyi anlattı zaten. süperdi tek kelimeyle. gene direğe gömdü topu. olsun artık ilerki maçlarda inşallah.
kısaca fenerin iyi ve rahat oynayarak kazandığı ama yine de çift tarafı da oynayabilen bi önliberoya ihtiyaç duyduğunu gördüğümüz maçtır.