zamansız gitmek(ölmek) diye bir kavram yoktur. daha doğrusu zamansız gitmek diye bir kavram olmamalı. buna insan izin vermemeli. o zaman üzüntü, belki pişmanlık, acı çok daha fazla olur.
"zamansız" beklenmedik olandır. ölüm ise beklenmeyen bir olgu değildir. aksine bizim gibi müslümanlar için hayatın içinde her daim aklımızın bir köşesinde olan gerçektir. hakikattir.
ölüme hazırlıklı olmalıyız ki veda kolay olsun. önce ilahi sonra insani hazırlıktan bahsediyorum.
ilahiden kastım allah'ın, yapmakla kesin kez sorumlu olduğumuz emirlerine(farzlar) tam itaat. elimizden geldiğince. gayreti ve o işteki samimi niyeti bırakmadan. gerisini allah halleder hiç merak etmeyin. allah'ın insanda sevdiği iki vasıf. bir samimi niyet, iki gayret. bunları yaptıktan sonra tabiri caiz ise sırtını allah'a yaslıyorsunuz. o ne güzel bir dayanaktır.
insani olarak da; insanların insanlarla ve diğer canlı-cansız mahlukatla iyi geçinmesi. en kötü zararsızlık prensibi(bunu konuyu ayrı bir başlıkta aktarmıştım) en iyi çevrene fayda. konuyu daraltıp hemen aile saadetine gelmek istiyorum.
aile, iyi geçinme dediğimiz kuralda birinci önceliktir. allah aile yaşantısını desteklemiş ve bunu biz kullarına önermiştir(evlilik). o halde aile bizim için vazgeçilemez bir değerdir. ve aileye zarar düşünülemez olmalıdır. sözlü-fiili zararı geçtim düşüncede bile olmamalıdır. insanların kırılması aileye zarar verir. aile milleti oluşturur. sıkıntı uzun vadede ülkeyi etkiler.
annenizi, babanızı, eşlerinizi, çocuklarınızı üzmeyin. cidden değmez. bakın burada haklılıktan vs. bahsetmiyorum. yüzde yüz sizin haklı olduğunuz basit bir konu bile olabilir bu bazen. ama emin olun canları sıkmaya değmeyecektir. çünkü kalp kırılınca hiç güzel olmuyor. tamam belki bireyler birbirlerine fark ettirmemeye çalışabilirler. ama evde böyle garip değişik bir hava oluyor. herkes sıkıntının farkında ama karşılıklı salağa yatmalar şeklinde vakit geçiyor. biri riske giriyor ve sokulmak istiyor, yanaşıyor nasıl bir karşılık gelecek bilmeden. anlayacağınız dilde söyleyeyim evde mallık halleri. evde kara bulutlar. işte bu bulutları ivedi şekilde dağıtmalı. hemen, süratle. karşıdan beklemeyin siz davranın, merak etmeyin kolunuz falan kopmaz ağzınızda yamulmaz. ölmezsiniz de. tekrardan belirtiyorum haklı-haksız meselesini konuşmuyoruz. bunu unutun. sadece öncü olun, yapıcı olun. sizden başka kimi var zaten elbet yumuşayacaktır. sakin olun. panik yok. bismillah.
ölümden geldik buralara konu uzadı. erken ölüm çok büyük bir imtihan. ölüm annenizi, babanızı, kadınınızı yanınızdan aldı mı işte o zaman ah vah edersiniz. hemen onu üzdüğünüz anlar aklınıza gelir, belkide küçük meselelerden kırdığınız anlar. ağzım kırılsaydı da sarf etmeseydim, dilim kopsaydı da söylemeseydim diye kendiniz yersiniz. nasıl böyle davrandım dersiniz. işte bunlara hiç gerek yok çünkü ölüm var. aşkla muhabbetle kalın. ailenizi bir tutun diri tutun. böyle bir anda ölüm gelirse şayet işte o zaman hep geride kalan güzellikler aklınıza gelir. birlikte yaşanılan o paha biçilemez anlar. her ikisinde de üzüntü var olmalıdır da ancak yaşanılan güzellikleri hatırlayıp kendinizi avutmak varken neden kötüyü hatırlayıp yerin dibine giresiniz ki.
her sıkıntının bir çözümü vardır. her gecenin sabahı olduğu gibi her karanlıkta elbet aydınlığa ulaşır. sabırlı olun ve allah'dan yardım isteyin.