verilebilecek en abuk, en anlamsız, en eyyamcı karar ile sonuçlanmış davadır. şöyleki:
davanın açılma nedeni: akp'nin laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği iddiası.
davanın sonucu: akp'nin hazine gelirinin yarısının kesilmesi ve ihtar.
yani ortada bir ceza; ceza olduğuna göre de işlenmiş ve hukuk tarafından onanmış bir suç vardır. suç ne ? bir siyasi partinin laikliğe aykırı fiillerin odağı haline gelmesi. o zaman sonuç şudur ki laikliğe aykırı fiiler göstermenin cezası hazine geliri kesintisi ve ihtardır. breh breh ! laikliğin düştüğü hale bakın siz !
demek ki artık bu ülkede laikliği hedef alıp "amaaan ! laikliğe mi dokundurmuşuz ? neyse parası veririz canım, sorun değil" diyerekten olayı kotarabilirsiniz.
ha bir de şimdi televizyonlarda ahkam kesenler ve ekran karşısında ağzı açık ayran budalası gibi onları izleyenler var. neymiş efendim; "akp'ye verilen bu ağır ceza hem demokrasiyi hem de laikliği koruma adına büyük bir başarıymış. zaten akp de bundan sonra yaramazlık yapmayacak uslu çocuk olacakmış." biz de yedik. en azından türkiye'nin eğitimli ve aydın kesimini oluşturan** %47'nin yediği kesin.
özetle ortada suç var. ceza var. suçlular yok... zira siz hiç aldığı cezayı ayakta alkışlayarak kutlayan suçlu gödünüz mü ? zamanında akp'ye açılan bu kapatma davasından rahatsız olanlar da mutlu bu cezadan. o zaman suçlu akp değil. kim peki ? laiklik herhalde. zaten görünen o ki verilen karar itibariyle de en büyük yarayı laiklik almış gibi...
