57 nci alay

entry48 galeri
    48.
  1. öncelikle; mehmet şefik'in, askerlerinin yoğun avusturalyalı ateşi karşısında zor durumda kalması üzerine olaya tanık olan, ve bunu anı defterine geçiren teğmen ahmet mucip'in, uşaklı halis bey'in durumunun ehemmiyetini özetlediği birkaç satır ise şöyle;

    "vaziyetin lehimize olduğuna dair bir kanaati olmadığını yüzünden okumak mümkündü. gittikçe sararan yüzünden ve bakışlarındaki kuvveti kaybolan gözlerinden bir mana çıkarmak istiyordum. fakat, bunun için düşünmeye ve sebep aramaya gerek kalmadı. sol kolunun haki kumaşı yavaş yavaş kızarıyor ve parmaklarının ucuna kan damlaları birikiyordu."

    buna rağmen halis bey, bir süre daha birliğini komuta etmeye devam etmiş. cepheden ayrılmadan önce askerlerine direnmelerini ve son adama kadar hattı savunmaları emretmiştir.

    halis bey'in, cepheden ayrılmadan önce anılarına işlediği sözler ise şöyle;

    "yavaş yavaş erimeye başladık. avcı hattımız seyrekleşmeye başladı. işleyen 40-50 tüfek kaldı. artık, bizim burada ölmek üzere olduğumuzu bildirecek habercinin gönderilmesinin zamanı geldi."

    peki bu haberci daha yola koyulmadan önce çöküşe geçen türk hattına tam zamanında askerleriyle, yani, 57. alay'ı ile destek olmaya mucizevi bir şekilde yetişen isim kimdi?

    (bkz: mustafa kemal atatürk)

    ulaştığı andan itibaren tüm hattın komutasını ele aldı.

    "bu öyle, alelade bir savaş taarruzu değil. herkesin muvaffak olmak veya ölmek azmiyle harekete teşne olduğu* bir taarruzdu. hatta, ben kumandanlara şifahen verdiğim emirlere şunu ilave etmişimdir; size ben taarruzu emretmiyorum. ölmeyi emrediyorum."

    bunu duyan 57.alay'ın cesur türk askerleri, şehadete ermeyi adeta arzularcasına "allah allah" nidalarıyla düşman üzerine koştular. "cesaret ve vatan sevgisi" kavramlarının timsalidirler.

    son olarak;

    27 yaşındayım. bu cesur alayın bahsi ne zaman geçse, kendime şunları sormuşumdur;

    "eğer ben o vaziyetin içerisinde olsaydım, acaba yaşları ortalama 16 ila 20 arasında gezen bu genç delikanlılar kadar cesur olabilir miydim? o genç yaşımda hiç düşünmeden top atışlarının, silah atışlarının önüne göğsümü siper edebilir miydim? gencecik ses tellerimle avazım çıktığı kadar 'allah allah' diyip, düşmanın iliklerine kadar titremesini sebep olabilir miydim? kan dolan ciğerlerimin acısını hiçe sayıp, alay sancağını ağaç dalına asmanın telaşesine düşebilir miydim?"

    işte bu saydıklarımın hepsini, şu an için çocuk olarak nitelendirdiğimiz 16-17-18-19-20 yaşlarındaki koca yürekli, cesur adamlar hiç düşünmeden yapmıştır. ruhları şad olsun, selam olsun.
    3 ...