Kendisi küçük yaştan itibaren çok hareketli esmer ve solak bir çocukmuş.
Hiperaktif olmasının yanı sıra zeki, fakat annesinin insanüstü uğraşlarına rağmen yemek yemeyen zayıf bir çocukmuş.
Hatta öyle ki annesi ( yani annem )
Yemek yemiyor diye bir anlık sinirle öfkelenip daha ilkokulda abimin kaydını okuldan aldırmış.
Ne berbere ne de tamirhaneye çırak olabilmiş abim. 14 yaşında babam abimin sesleri tanıyabildiğini anlaması üzerine ona küçük bir org almış. Sonra küçük küçük adımlarla müzik serüveni başlayan abim soluğu konservatuarda almış.
Sonra piyanist oldu işte. Çok titizdir banyoya girdiği zaman 1 bucuk saatten fazla durduğu zamanları bilirim.
Banyo sırası bekleyen insanı sinirinden çatlatır.
Onunla konuşurken bir yerine dokunursanız hemen orayı koklar. Aşırı tikli.
Hele yattığı odaya ansızın girmeyesiniz..
Kabustan uyanır gibi aniden sıçrıyor.
E tabi sizde korkudan altınıza sıçıyorsunuz noluyo lan diye.