Eski başkan danışmanı Alan Blinder’a göre, Keynesçiliğin arkasında altı temel prensip yatar. Bunlar:
1- Keynesçiler, ekonominin hem kurumsal hem de özel sektör kararlarından etkilendiğini ve bazen dengesiz davrandığını savunurlar.
2- Kısa dönem, bazen uzun dönemden daha önemlidir. işsizlikteki kısa dönem artışlar, uzun vadede daha çok zarara yol açabilir, çünkü ülke ekonomisinde kalıcı hasar yaratabilir. Bu, Keynes’in meşhur ‘’ Uzun vadede hepimiz ölmüş olacağız’’ sözlerini hatırlatır.
3- Ücretler ve özellikle de maaşlar arz ve talep değişikliklerine çok yavaş cevap verir. Bu da işsizliğin ekonominin gücüne göre genelde daha yüksek veya düşük olduğu anlamına gelir.
4- işsizlik genelde çok yüksek ve değişikendir; resesyon ve krizler ise görünmez elin dikte ettiği gibi nahoş fırsatlara verilen etkili piyasa tepkileri değil, aksine ekonomik hastalıktır.
5- Hükümetler, ekonomideki doğal ani yükseliş ve düşüşleri aktif bir şekilde istikrara kavuşturmalıdır.
6- Keynesçiler işsizlikle mücadeleye, enflasyonla mücadeleden daha çok önem vermeye meyillidir.
[Alıntıdır.]