tüm müslüman dostlara kutlu olmasını dilediğimdir. patrik 2. mesrob'un miraç kandili mesajını yayınlamak da bana düşer. *
Bu güzel gecede anılan ilahi yolculuk, bir yerde çok çabuk geçen hayatımızın da aslında kısa bir yolculuktan ibaret olduğunu anımsatıyor. Tekvin Kitabı'nda "Ve Rabb Allah yerin toprağından adamı yaptı, ve onun burnuna hayat nefesini üfledi; ve adam yaşayan can oldu" (2:7) diyor. Her yeni doğumda bu mucize tekrarlanıyor. Ve her yeni bebek doğduğunda, o anda düşünmek istemesek de biliyoruz ki, o güzel yaratık bu dünyada kalıcı değil. Mezarlıkları her ziyaret ettiğimizde idrak ediyoruz; çıplak doğduğumuz gibi, bir gün de çıplak toprağa döneceğiz. Öyleyse, insanların bitmek tükenmek bilmeyen ihtirasları ve bunların sebep olduğu kavgalar, çatışmalar, savaşlar niye? insanlar Yüce Rabb'in verdiği nimetleri, doğal zenginlikleri paylaşmayı hala neden öğrenemiyor? Hayırlı amellerle Yüce Allah'ın rızasını kazanarak O'na yakınlaşanlar bu dünyayı şimdiden mutlu ve saadetli kılamazlar mı?
Diyanet işleri Başkanlığı'nın bu mübarek gece için özellikle hazırladığı hutbede yer alan, islam'daki "yaratılanı Yaratan'dan ötürü sevme prensibini hatırlayarak gönül kapılarımızı herkese açalım. Mirac'ın, ilahi yükselişin, gönül ve ruh temizliğinden geçtiğini unutmayalım." ibaresini okuduğumda ruhum coştu, çünkü Hristiyanlık inancında da bir nevi "Miraç" olan Yüce Rabb ile "ruhani müşareket" (theosis) hakkındaki öğreti de harfiyen aynıdır.
Bu gece, Sevgili Başkanımız, tüm Müslüman komşularımla yine dua ediyorum; Yüce Allah'ın, tüm aziz insanların şefaatini kabul ederek, dul, yetim ve öksüzlerin gözyaşlarına Ruh-ül Kuds'ünün tesellisi ile deva vermesini, Yüce Rabbimiz'in, her şeyden önce korunmaya muhtaç şehit ailelerini ve tüm yoksulları manen ve madden bereketlemesini, ilahi güzellikleriyle sevindirmesini diliyorum.
