“Bu saatte rüyanda mı gördün beni de
Oturdun şiir yazıyorsun mübarek?”
Demediğini duymaz gibiyim
Güzel laflarım yok, her zamanki gibi.
iki kelimeyi bir araya getiremem
Ben getirsem bile, bu seni bana getirmez
Aslında çok hisliyim bu aralar
Ama dökemiyorum içimi bir türlü
Bir süredir hep böyle bu durum
Ne yazsam çürük, ne yazsam ölü
Dokunmak istiyorum aslında kalemimle
Eğer olmasaydı hiç, bu amansız hastalık
Çoktan başarabilirdim belki
Fakat kalemimin ucu kör artık
Mum sönük, çay bardağım karanlık ve kırık.
Hamurumda yokmuş demek ki şairlik.
Zaten bir bok becerebildiğim de yoktu
Artık şiir de yazamıyorum.
Ne kafiye tutuyor, ne hece uyumu.
Benzetmelerim de bir boka benzemiyor
Kime ne rahatsızlık veriyorsa onu söylüyorlar.
Kimseye dokunmayan bir yılan olmak istiyorum.
Derdim uzun ömür filan değil.
Kimse kuyruğuma basmasın, vallahi çok canım acıyor.
Soğuk diyorum, üstünü kalın giy diyorlar.
Kimse sarılmıyor ama, senin gibi.
Yoruldum ben iyiden iyiye.
Kimseden bir yardım beklediğim yokta.
En azından uykuya söyleseniz de, birazcık gözüme girse.
Neyse, yine çenem düştü, özür dilerim, senin de uykundan çaldığım için.