aslında bir yıl önce takas olmayı kafasına koymuş ama dişini sıkıp bir yıl daha lebrick'e tahammül etmiştir. gelgelelim baktı ki lebrick'te en ufak bir adam olma emaresi yok ve %90 gelecek sene o da gidecek; fak det deyip takasını istemiştir. bunu yaparken de beş takım saymıştır, oynamak istediği.
tabii sözleşmesinde no trade clause olmadığından gideceği yeri seçemiyor ve nba'deki bir ikisi hariç bütün takımlar cleveland cavaliers'a teklif götürdüler.
bu sırada kyrie ne yaptı? cavs'i kendisini takas etmek zorunda bırakmak için harrison barnes'ın düğününde stephen curry'nin lebrick'le taşak geçmesine katıla katıla güldü. yani köprüleri yaktı.
önceki gün de kalkıp "beni takas edecek takımlara uzun vaadeli hayrım dokunmayacak" gibi bir açıklama yaptı. bu da "iki yıl sözleşmem var, bitince alıp cekedimi çıkarım aga" demek oluyordu.
adam resmen, bile isteye ve kasten önce cavs'i takasa mecbur etti; sonra da takas değerini yerle yeksan etti. bunun da nedeni şu: cavs tok satıcıyı oynayamasın ve katılacağım takımın tüm yetenekli oyuncularını alamasın.
yani bir taşla kuş sürüsü düşürdü. bu saâtten sonra cavs'in eli kolu bağlı, hıyar parasına razı olacak. kyrie de gittiği takıma, yetenek havuzundan fazla kayıp yaşatmadan katılacak.
wallaa, dünya düzdür diyen bir adamdan beklenecek kadar da gerizekâlı değilmiş. takas isteğiyle cavs'in bir, son hamlesiyle de diğer dizini kurşunladı.
