babasız,fakir ve 4 kardeş ablası büyüyen bir anne ve kendi babası tarafından hor görülmüş bir babanın oğlu olmak zor. özellikle de bu çift ilkokul terk ve görücü usulü evlilikse.. anne babamız bize pek el ayak olamadı. kendileri farkında değildi ama ağır psikolojik sorunları vardı geçmişten bastırdıkları. kendi kendimizi büyüttük. abim de ben de. mahalle abilerimizden hep delikanlılığı asmak-kesmek, söz geçirmeye çalışmak, erkeklik taslamak olarak değil; kimseye zarar vermeden yaşamak ve sevilen biri olmak, verdiğin sözü tutmak, sevdiğine sadık olmak ve arkadaşının da sevgilinin de her zaman yanında olmak olarak öğrendik. öyle gördük daha 9 yaşından itibaren. 13 yaşında kardeşim kollarımda can verdi. çok ağladım, hala bilekliğini bileğimde taşırım.
Yüzlerce soğuk namlu
Üzerime çevrildi.
Yüzlerce demir tetik
Aynı anda gerildi.
Anne, beni söğüdün gölgesinde vurdular.
Öpmeye kıyamadığın,
Dal gibi oğlun yere serildi..
15 yaşında ilk defa aşık oldum. 18'e kadar aşkı, 18den 20'ye kadar da aşk acısını dibine kadar yaşadım. tüm arkadaşlarım benim meczup halimden dolayı benle ilişiğini kestiler. duvarlarla, gökyüzüyle, ege deniziyle konuştum epey süre. kıyamam diyen anne, ulan senden değerli bişey mi var gel bu akşam bi içmeye çıkalım diyen baba istedim, yoktu. bu şarkıyı ne zaman dinlesem uzun uzadıya ağlarım.
Geceler tanır beni,
Konarım, göçerim ben.
Geceler tanır, kan damlar içerim ben.
Anne, sen beni unut, karanlığın bağrında.
Kırmızılar ekerim,
Siyahlar biçerim ben..
/
Ben bu acılar ülkesinin
insana reva görülen
Bütün acılarını tattım.
Aç yattım, ekmeğime sabır kattım.
Beni milyon kere dövdüler üst-üste!
Ben bu yolu, kendim seçtim anne,
Ben ömrümü kendim kanattım...
/
Anne, beni bir leş gibi
Yiyip talan ettiler.
Teşhis edilmem için,
Parçamı koydular önüne...
ha bir de.. herkesin torbası kendi sırtına göre, her torbanın yükü kendi bacağına göre ağır. 2 yıl kadar psikolojik tedavi gördükten sonra düzene girdim. yerli yersiz melankoliyi bırakıp gülmeye başladım. alkol ve sigarayı bile bıraktım. çok darbe aldım ama oturup ölmeyi beklemek yerine yaralarımı iyileştirip önüme baktım. yani şöyle;
Kaçıncı yok oluşum,
Kaçıncı var oluşum bu?
Tanrılardan ateş çaldım
Yüzyıllarca tutuştum, üst-üste yandım.
Bir anka kuşu gibi anne,
Bir anka kuşu gibi;
Kendimi külümden yarattım..