yanlış olan bir önerme. istisnasız bütün dinlerde temelde tek bir öğreti vardır : insan-ı kamil olmak. kültüre ve dine bağlı olarak bazı şeyler değişse de temelde hepsinin amacı, bireyi iyi bir insan olması için yönlendirmektir.
madem her şey bu kadar basit, neden bu kadar bok içinde dünya ?
mesele dinin mükemmel olması veya olmaması değil, her din inananı için mükemmel bir din zaten ancak inanan kişi mükemmel mi peki ? değil.
bildiğim yerden anlatacağım efendim. islam. islamda hırsızlık yoktur, soysuzluk yoktur. genellikle eleştirenler şunu çok söylüyor, efenim şeriatte hırsızlık yapanın eli kesilecek, öyle söylüyor. evet kardeşim doğrusun, öyle diyor fakat bunlar bazı şartlara bağlıdır. fıkıh mıkıh bunları araştırmadan konuşunca gerçekten korkunç görünüyor. öte yandan şeriatle yönetilen bir ülkede kaç el kesme vakası yaşanmış gelin beraber bir bakalım.
adres osmanlı imparatorluğu. din-i islam'ın zirve yaptığı devlet. şeriat ile yönetiliyor. devletin 623 yıllık ömründe hırsızlıktan ötürü el kesimi sadece 6 defa gerçekleşiyor. ulan bir dakika! 623 yılda sadece 6 defa mı hırsızlık geçti ? hayır efendim, belki sayılamayacak kadar hırsızlık geçti ancak 6 defa el kesme vakası yaşandı. bu 6 vakayı diğerlerinden ayıran fark kısaca şuydu, örneğin, hırsız sizin evinizden kıymetli bir eşyayı çaldı. tüm mevuata hakim değilim elbette, ancak bu el kesim cezasının yaşanması için mal sahibi olarak sizin hiç bir eksiğinizin olmaması gerekir. yani sizin evden çıkarken kapıyı kilitlemeyi unutmuş olmanız, balkon kapısını açık bırakmanız ya da bu gibi hırsızı sizin evinize yönlendirecek benzeri herhangi bir durum dahi hırsızın elini kurtarması için yeterli bir sebeptir. ha hırsız cezasız mı kurtuluyor ? elbette hayır, hakkınca bir cezayı alıyor elbette ancak en ağır cezayı almıyor.
buna benzer örnekler verilerek laf uzatılabilir ancak bilgi içerikli veya uzun girdilerin okunmadığını bildiğimden mütevellit sözü burada özetleyip bitiriyorum : ahlaksızlığın kaynağı din değil, bireylerdir.