din zaten tüm pisliklerin kaynağı o farklı da ben ahlaki algı olarak dinin etik çerçevede değerlendirilmeyeceği üzerine yazacağım. mesela pragmatist ahlakı veya hazcı ahlakı eleştiryor bu dinciler. kendi yaptığı şeyleri maneviyat altında sunuyor. peki dindarların ahlakı ne kadar maneviyatçı bir ahlak?
bence hiç.
dindarlar gayet pragmatist ahlaka sahipler ve ahlaki eylemleri çıkarcılık üzerine kuruludur. bu çıkarın illa maddi bir karşılığı olması gerekmez çünkü din zaten maddiyi aşkıdır fakat o aşkın yerde bu pragmatist algı vardır.
mesela birine insan olduğu için yardım etmezler çünkü önemli olan allah rızası denen şeydir, aslında o da değildir, allah ın ceneet vaadine ulaşabilmek ve cehenneminden kaçmaktır. yani aslında allah için de bir şey yaptıkları yok allah ın verecekleri için bunu yapıyorlar çünkü allah itaat ve ibadet, iyilik gibi şeyler doğrudan ödül kaynaklı.
ee pragmatistlerde zaten böyle diyor, eylemlerimiz bize fayda sağlıyorsa o halde biz o eylemin doğru olduğuna varırız diyor. ne farklın var lan.
dindeki bu çarpık ahlak anlayışı sorunludur bu bir.
ikincisi ise dinin kişiyi kendinden geçirici bonzai etkisi yapan bir yanı vardır ve kişi bunları yaptıkça aslında beyninde o etkiyi hisseder. ( zaten aşırı manevi yönü gelişmiş kişiler beyni nasıl bu konuma getireceğini bildiği için çok hızlı transa geçer)
ibadetin amacı da bu aslında. kişiye manevi bir haz verip onu mutlu etmek.
ee gel hazcı ahlaka o da aynı, insan acıdan kaçar hazza koşar diyor. bunlar önemli şeyler ve dindarların sapkın anlayışını ahlakla hiçbir ilgisi yok.