sanırım içlerindeki kinden ötürü bir takım şahısların anlamakta zorlanacağı türden bir iddia ile karşı karşıyayız. her neyse başlıkla ilgilenmek onların olsun biz işimize bakalım. türkiye'de sol bir iktidar seçeneği yaratmak tıpkı diğer ideolojilerde olduğu gibi solun kendi tanımını da ortaya koymaktır. sol maalesef inkarcı bir halkçılık, ikirci bir bağımsızlıkçılık ve muhafazakar bir aydınlanmacılık olan bir kemalist sol değildir. diğer yandan ise emperyalizmle kol kola girmeyi, sermaye sınıfına gülücükler sunmayı bilen sivil toplumcu, tek derdi türkiye'nin demokratikleşme süreci olan liberalizm de sol değildir. bu iki akım derhal dışlanmak zorundadır. bu noktada elzem olan durum liberal solun kendisidir. yoksa kimi yanlardan çoktan kemalizm kendini soldan ayırmıştır. fakat sola müdahale eden liberal kanadın tasfiyesi elzemdir. o halde sol nedir?
sol kendi yarattığı evrensel değerlere sahip çıktığı ölçüde soldur. sol, emekten yana anti-emperyalist bir yurtseverliği devrimci mücadeleye kazandırmalıdır. sol işçi sınıfı yurtseverliğini bir kenara yazmak ve anti-emperyalist mücadeleyi büyütmek zorundadır. sol, faşizme ve şovenizme karşı olmalıdır. sol halklardan yana, bütün ülkelerin işçilerinin birleşmesini savunan antiemperyalist, anti kapitalist bir sosyalist mücadele ile sol olabilir. sol bu ölçüde sosyalizmdir. sosyalizmsiz sol ancak rakı şisesindeki balık gibidir, işlevsizdir. o nedenle solun bir birlikteliğe ihtiyacından çok, devrimci çizgisini büyütmeye ve iktidar perspektifine sahip, parlementocu siyasetten uzak durduğu ölçüde solculuğunu koruyabilir. aksi taktirde bir sol iktidar beklemek, chp ya da baskın oran tarzı burjuva siyasetçilerinden bir şey beklemekle bu iş olmaz.