Bazıları gerçekten iş ahlakından yoksun ve kendileri tilki sanabiliyor.
Bugün yaşadığım bir olay beni çok etkilediği için uzunca bu örnek üzerinden anlatmak istiyorum.
Her zaman gittiğim sahafa gidip maddi değeri epey yüksek olan atmaya kıyamadığım almanca ve ingilizce kitaplarımı götürdüm. Oldukça kalın ve çok yerde bulunmayan kitaplar. Yani geri dönüşüme atmak yerine sahafa kadar götürüp birilerinin faydalanması için vermek istedim. Her zaman gittiğim sahaf kapalı olduğu için başka bir sahafa kitapları göstermek üzere gittim. Elbette o kadar değerli kitabı verdikten sonra gözüme çarpan birkaç roman seçecektim. Yaşlı tonton bir amcayla karşılaştım. Içimden de ne sevimli ya kendisi kadar sevimli bir dükkanı var, bundan sonra buraya da uğrayabilirim diye iyilik meleğiymişcesine iyi seyler düşünüp iyi dilekler diliyorum iyi bir insan olduğuna kanaat getirip.
Adam kitapların sayfalarını tek tek inceledi. Çoğunun boş olduğunu söyledim. Bana kitapta bir iki altı çizilmiş yer bulup "işte hıı" diye işaret ederek gösterdi. Olabilir tabi biraz kullandım dedim. Halbuki sıfır kitabı neden sana getireyim ki toptancı mıyım ben? Hala yaşlı ve tonton olduğunu düşünErek ters bir şey söylemedim. Ve ben çoğu yerde bulamadığım bir kitabı sorduğumda bana öncelikle var dedi. Sonra 10 sn daha düşünüp "yok, kalmadı" dedi. Yaklaşık 8 kitabı verip 1 tane bulamadığım kitabı alıp gitmekti planım. Ederi 5-10 kitap aslında. Ben aradığım kitabı bulmanın derdindeyim. Kitapları 2.kez gözlüğünü takarak inceledi amcamız. Ben de kitabı arıyorum romanlar arasında. Kaç kitap alabileceğimi sorduğumda istediğin bir roman alabilirsin dedi. içimden kitaplar elden çıksın yeter ki aradığım kitabı da alıp gideyim diyorum. Adamın kazıklamaya çalıştığının farkındayım. Ben Kitapları incelerken getirdiğim 8 kitabı gösterip "bunlar değersiz kitaplar, bir tane kitap bile etmez aslında" dedi. Hala sakinliğimi koruyorum. Susmadı ve bana en az 35 senelik çizgi roman tarzı kitapları göstererek "hatta onlara da bakma, bunları verebilirim" dedi. Adamın yapmak istediği kitapları ona hibe etmem ve oradan çekip gitmemdi. FAkat öyle yapmadım. ters bir şey söyleyip diyaloğa girmek istemediğim için iyi günler dileyip kitaplarımı tekrar üşenmeden çantama yerleştirip dükkandan ayrıldım. Sen sahafsın. Ve işin kitap alıp satmak ya da verilen kitapların değerine göre takas yapmak. Sen sadece bunun alma kısmını yapıyorsun. Ne iğrenç bir iş ahlakı. iş ahlakı çoğu meslekte kalmadı bunu biliyoruz. Fakat sen de mi be küçük esnaf? Sen de mi yaşlı tonton amca? Sen bunu yaparsan kimler neler yapmaz bize. Yapmayın gözünüzü seveyim. Zaten soğuttunuz şu şehirden, insanlarından da soğutmayın.