türkiye de yozlaşmayı sağlayan şey dinsizlik veya sekülerizm değil bizzat dindir. dinin geleneksel çağ dışı yanı modern toplum altında illettini sürdürüyor ve kısmı modern kısmı yobaz olan halk(tabi tek bir kişiden bahsetmiyorum burada daha çok homojen olarak halkı kastediyorum) belli yozlaşma gösteriyor. işte o ahlaki çöküş diye adlandırılan şey aslında dinden tam kopamamak ve tam dine bağlı da olamadan yozlaşmak.
eğer dini türkiye de tamamen yıkıp tüm gelenekleri atarsak ardından bize tertemiz bir saha kalacaktır ve orayı akıcı bir bakışla doldurursak esas o zaman modern bir toplum olabileceğiz.
batıyı ileriye taşıyan yan aslında budur. batı jakobenist anlayışla halkı aydınlatmak yerine belli aydınlarla genekçiliğe ve dine savaş açmış daha sonraları akılcı bir anlayışla toplumu dönüştürmeye girişmiştir, bunu gören hıristiyanlar var olabilmek adına dinini modern şartlara uyarlamaya çalışmış ve reform geçirerek o katı tanrı devlet anlayışını değiştirerek daha sekülere yaşama fırsat tanımıştır.
tabi ki gelenekçi radikal hırisityanlar buna tepki vermiş fakat güçlü bir seküler kesimin varlığı ve bunların ekonomik gücü( ki kastedilen sınıf burjuvadır) buna direnmiştir, hatta bu da yetmemiş protestanlık adında daha seküler bir din inşa ederek dindarlar tarafından da bu yeni sisteme uyum sağlanmıştır.
türkiye de bunu yapabilecek bi kesim kemalistler vardı onların da girişimi başarısız oldu çünkü güçlü bir aydın kesim türkiyeden çıkmadı, altyapı olarak türk kültürü buna ortam hazırlayacak entelektüel seviyede de değildi. hal böyle olunca radikal dinciler siyasal islam altında türkiye yi gerici bir anlayışa çekti ve halen daha çekiyor.
işte o ahlaki çöküşün nedeni bu iki arada bir derede kalmak ve yobazlaşmak.