bizim neslin çocukluğuna dair en güzel anılardandır bu.
"yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı".
güzeldi bak. siyah önlüklerimiz de çok güzeldi. yerli malı haftasında okulda ziyafet zaten malum. ama bir de her öğrenciye bir 4'lük ezberletirdi öğretmenler. en azından bizde böyle olurdu. ben de ezberlemiştim tabi. hatta bir arkadaşım ezberde sıkıntı yaşayınca onun ezberi de bana yıkılmıştı. du bakim...
"amasya elmasıyım,
meyvelerin başıyım,
al sarı yanağım var,
beni yersen kan yapar"
diğeri de şuydu bak. ulan bu yaşıma geldim hala aklımda amına koyim.*
"bursa'nın şeftalisi,
kilodur bir tanesi,
şeftaliyi kim sevmez,
tadına doyum olmaz"
fil hafızası var ziktiminin bünyesinde. ama çok güzel günlerdi be. valla bak. hee bir de o zamanlar tarım alanında dünyada kendi kendine yetebilen ülkelerden biriydik. derslerde öyle anlatırdı örtmenimiz. köylü, çiftçi değerliydi. yediğin domatesin, dalından kopardığın yeşil elmanın tadı bambaşkaydı.