başlık açılmış iken bende bir toplumda dönüşüm nasıl yapılır, zihinler nasıl değiştirilir bununla ilgili bir rivayeti anlatayım. baştan sona kadar okuyun lütfen yarıdan kesmek önyargıya sebep olur.
efendimiz zamanında henüz dünya islam ile şereflenmeden önce köleler azat edilseler dahi mekke aristokrasi yönetimi tarafından özgür sayılmazlardı. önceden köle olarak anılanlar azat edildikten sonra ise azatlı köle olarak anılır ve böylece ara bir sınıf oluşturmuş olurlardı.
islamda köleliğin net olarak kaldırılmasıyla ilgili bir hüküm bulunmadığı aşikardır. lakin şu bir gerçektir ki islam köleliğin zihniyetini kaldırmıştır.
günümüzden bir örnek verecek olursak, bugün bir ailenizin bulunduğunu ve yanınızda ev işlerinizde yardımcı olması için bir kadın çalıştırdığınızı düşünün. aranızdaki anlaşma para karşılığı bir anlaşmadır. bu anlaşmada en iyi ihtimalle aylık 1500 lira civarındadır ki bunun yarısına bile çalışanlar var. bu kişinin ne yediği, ne içtiği, evinin kirasını ödeyip ödeyemediği, hangi sorunlarla boğuştuğu günümüz beşeri sisteminde patronu veya diğer bir deyiş ile işvereni bağlamamaktadır. işçi ile işveren arasındaki anlaşmaya profesyonel sözleşme diyerek sermayenin zağarlığını yapan ve adeta işçiyi köleleştiren bir sistemde yaşamaktayız.
eskiden zincirlere vurulanlar köle olduklarının farkında idiler. toptan sömürü altındaydılar. lakin günümüzde insanlar parça parça sömürülmektedirler. bu tedrici durum onların sömürünün farkında olmamalarını sağlamaktadır. bir işveren işçisi üzerinden kazandığı paranın sadece 1/5 'ini işçisine vermektedir. işçi bu aldığı paranın 1/3 ünü devletin haksız olarak aldığı vergilere, 1/3 ünü devletin ve özel sektörün aldığı borçların faizlerine vermektedir. son paraya baktığımızda ise işçi ancak emeğinin 1/15'ini alabilmektedir. bu köleliğin sistemleştirilmiş halidir.
günümüzün özetini verdik. şimdi islam ne yaptı, nasıl yaptı da köleliğin zihniyetini değiştirdi kısmına gelelim.
bana kalırsa islamda, kuranda bahsedilen köle kelimesi ile batılıların kullandığı köle kelimesinin anlamları taban tabana zıt durumdadır. ilk başta bu filolojik sorunun çözülerek islamda köle kelimesinin günümüzde hangi anlama sahip olduğunu çözmek gerekir.
ikinci olarak islam tedricen köleliğin özünü değiştirmiş sadece bir isim olarak bırakmıştır.
kuranı okuyan bir kişi şunu görmüştür ki köle sahibi biri ne giyiyorsa kölesine de ondan giydirmelidir. ne yiyip içiyorsa aynısını kölesine de vermelidir. kendisine sunduğu yaşam standartını minimum şekilde dahi olsa kölesine de sağlamalıdır. hal böyle iken değerli kardeşlerim günümüz halini anlattım bir karşılaştırın. islamda mı kölelik var yoksa bugünkü sistemimizde mi? bugün hangi işveren işçisine giydiğinden giydiriyor yediğinden yediriyor içtiğinden içtiriyor? islamda kölelik insanların aklına gelen ilk manada bir kölelik değildir, tam aksine zayıf düşen veya esir düşen bir insanı başka bir insanın himayesi altına almasıdır. bu ise şart değildir ve günümüz şartlarına uyarlanarak bu kurum yok edilebilir.
şimdi toplumda kölelik denen kurumun özünü peygamber efendimiz nasıl bir yöntem izleyerek değiştirmiş onu anlatacağım.
hz. peygamber azad edilmiş bir köle ile(bunların vaziyetini, mekkeli aristokrat sınıfı karşısındaki vaziyetini anlatmıştım) kendi akrabası olan kureyşli hür bir kadını evlendirmiştir. bu evlilik, bu hür arap kadının aristokratik gururu önünde bir engel teşkil etmiş ve kocasıyla anlaşamayınca, evlilik sona ermiştir. cahiliyye arap toplumunda hiçbir itibarlı arap bir köleden ayrılan kadın ile evlenmezmiş ve bu durumda köleden boşanan kadın zor bir duruma düşermiş. nitekim bahsi geçen kadının da durumu bu hale gelmiştir. hz. peygamber bu konuda tam bir dirayet örneği vermiş ve sosyal reformda bir aşama olarak kullanmıştır. bu kadınla kendisi evlenmiş ve böylece özgür bir kadınla, değil sadece bir kölenin evlenebileceği, bu köleden boşanan dul kadının, Allah'ın en büyük peygamberinin eşi olabileceğini de göstermiştir. bu izdivacın gerçek manasını anlamak, peşin hüküm, cehalet ya da basiret kıtlığının kör ettiği islam'ı eleştirenler için çok zordur.
peygamber efendimizin ahlak anlayışı böyle bir ahlak anlayışı idi vesselam.
