en önden itibaren sırayla herkes kendini tanıtmaktadır ve sıra hızla size doğru gelmektedir. zilin çalmasına yakın bir saatte olduğunuzdan dolayı, içinizden 'hadi lütfen çal' yahut 'hay senin yapacağın işi sikeyim' diye geçirmektesinizdir. tam yırttık, bu faslı atlattık demişken bu öğretmenin yaptığı da iş midir şimdi? ne yazık ki kaçınılmaz olan sıra size gelir. adım emir soyadım demir derken annem ev hanımı şurada oturuyoruz vesaire diye hızlıca araya bir sürü gereksiz bilgi sıkıştırıp baba kısmının es geçilme ihtimalini denersiniz. tabii yavşağın asıl derdi babanızla olduğundan sormaz olur mu baban ne iş yapıyor diye. haa babam.. dersiniz. ve bir yalan uydurursunuz. ben genelde muhasebeci derdim. çok kere okul değiştirdiğimden dolayı her gittiğim okulda sınıfın genel durumuna göre bir meslek söylerdim. baktım gariban sınıf o zaman babam güvenlik görevlisi derdim. okul dışındaki yerlerde de benzer durumlar yaşanmıyor değil tabii ki. dershane de falan da aynı sorulara maruz kalınmaktadır. bir kaç defa da gerçeği söylemeyi denersiniz, direkt babam vefat etti dersiniz. o anda tüm sınıfın bakışlarını üzerinizde hissetmenin tiksintisini yaşarsınız. size acıyanlar falan olur. öyle işte.. tez zamanda yok olmasını dilediğim gereksiz bir ilk gün ritüelidir.