ilk aşkınızın adı

entry146 galeri ses2
    103.
  1. (bkz: Audrey Hepburn)

    taş atmadan önce bir dinleyin. atacaksanız da şayet, en günahsızınız atsın en azından.

    babam yüzünden aşık oldum bu kadına. kendisi pek marjinal bir insan değil ama, anlam veremediğim bir biçimde eski hollywood filmlerinin müptelasıydı. digitürk'ün ilk kez faaliyete geçtiği yıldan, yani 1999'dan beridir üyesiyiz. bunu söylememin sebebi; ben o zaman dokuz yaşındaydım. neyse; bilen bilir, "mgm" diye bir kanal vardı. babam akşam eve geldiği zaman ilk iş olarak bu kanalı açardı. ben de yanında kurulur, beraber eski hollywood filmlerini izlerdim. audrey hepburn'ün filmlerine denk geldiğimiz zaman sorardım babama; "baba bu kadının adı ne?" diye. o da haliyle cevaplardı. aradan yıllar geçti. ben babam kadar zevk almıyordum bu filmlerden. daha çok yaşım itibarı ile western filmleri hoşuma gidiyordu. özellikle de "iyi, kötü ve çirkin"

    clint eastwood'un hastasıydım. ağzımı ve bakışlarımı onun gibi yapmaya çalışıyordum ama beceremiyordum. bu adama beslediğim sempati kadar, aynı sempatinin bir başka boyutunu hepburn'e besliyordum. aşıktım resmen. yaşım olmuş 13-14, hala daha hepburn aşığıydım. gülüşü, ses tonu vs beni benden alıyordu. ortaokul'da çocuk aklımla yaşadığım ilişkilerde bile, beraber olduğum kızları hepburn ile kıyaslıyordum. "onun gibi gülmüyor" diyerekten, kızdan soğuyordum.

    bu da böyle bir şey işte. benim ilk aşkımın hiçbir zaman karşılığı olmayacaktı ama aşık oldu bu çocuk gönlüm. işin en güzel yanıs ise; beni asla üzecek fırsatı olmamasıydı* hepburn anlayışlıydı. hepburn candı, canandı. diğer kadınlar kaka, diğer kadınlar bizi üzüyor..
    0 ...