En son yolda gördüm, ışıklarda. Görünce ilk önce tanıyamadım, sonra yüzüme baktı.
Arabama doğru eğildi, eliyle pencereyi açmamı isteyen el işaretini yaptı, pencereyi açtım. Kafasını içeriye soktu, soğuk hava da kafasıyla beraber içeri girmişti, üşüdüm.
O an üzerindeki kıyafetler ile nasıl üşümediğini merak ettim, Ama umursamadım.
"merhaba yakışıklı" dediğinde yüzündeki o sağ kaşının hemen üstündeki 3-4 santim uzunluğunda olan dikiş izini gördüm ve o olduğuna emin olduktan sonra yüzüne baktım, çaresizlik akıyordu.
Beni tanımamıştı, tanımasındı. Ona,
"ben lisede sürekli o dalga geçtiğiniz çocuk, merhaba" dedim. Ve yüzündeki gerilmeyi izledim. Önce şaşırdı, sonra korktu, sonra biraz üzüldü, sanıyorum parasını alamayacağı için. Bir anda yüzü dehşete kapıldı, geri çıkmak istedi ama kafasını tavana vurdu, yeniden denedi, Bu sefer başarmıştı.
insanlar kendi aldıkları kararların sonuçlarını yaşarlar. Bu yüzen mızmızlanmayı kesin.