türkiye laik bir devlettir (malesef ki). laiklik, sekülerizmden farklı olarak dini devletin emrine verir. bunun tabi sonucu olarak devletin içinde ve devletin kontrolü altında bir din kurumu bulunur. dolayısıyla diyanet laik devletin bir sonucudur.
imamlık müessesi ise çok önemli bir müessesedir. nitekim yarım hekim candan yarım hoca imandan eder diye boşuna dememişler. hal böyle iken laik bir devlette imamlık müessesinin devletin kontrolü altında olması biz müslümanlar için bir zulümdür.
camiiler bizim karargahımızdır. bu karargahta dünyanın bütün pislik işlerine karşı mücadele edecek mücahitler yetiştirilir ve sosyolojik savaş sokağa taşınır. şuanki vaziyette ise diyanetin kontrolü altında bulunan camiiler ve imamlar islamın toplumsal, siyasal, iktisadi yönünden habersiz, sadece ve sadece ibadet kısmına yönelmiş müslümanlar ortaya çıkarmaktadır ki bunu da tam anlamıyla başaramamaktadır.
bu nedenlerden dolayı ne devlete bağlı diyaneti ne de diyanete bağlı imam istemiyorum ve bu sıfatı da kabul etmiyorum. laik bir devletin bir kişiye imam sıfatını vermesi onu benim gözümde imam yapmaz.
