şahsi kanaatimce yobazlık denilen kavramı dar manasıyla ele alıp 'körü körüne bağlanmak' olarak tanımlarsak bu tanımlama neticesinde yobazlığı sadece dini inanç ve müesseselere ait olmadığını fark edebiliriz. zira bugün kesinlik kazanmamış bilimsel verileri dahi arkasını gerekçesini düşünmeden sorgulamadan inanıyoruz.
mesela nasa'nın bugün bize şurada şöyle bir gezegen buldum demesiyle bütün insanlık orada öyle bir gezegenin varlığını tereddütsüz kabul etmiş oluyor. bu da bizi aslında körü körüne bağlanmak olan yobazlığa çıkarıyor. yani bir bilim yobazlığı.
bunu sadece bilim özelinden değil de çok çeşitli alanlarda da görmek mümkündür. bir müslümana yobaz diye hitap eden zat farkında olmayarak kendisi de bir yobazlığa düşmüş oluyor. çünkü onun beyninde oluşturduğu bu kategoriye giren her müslüman yobaz oluyor ve bu kategoriler de onu yobazlığa sürüklüyor. aynı şekilde hürriyet isteyenlerin de istedikleri şeyin aslında nasıl bir şey ve ne olduğunu bilmemesi ve dolayısıyla sadece istemesi onu bir hürriyet yobazı haline dönüştürüyor.
sağcımız solcumuz vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti açık fikirli olmadığından bundan daha ziyade merhametli olmadığından muhatabına inat olsun diye yahut muhatabını sevmediğinden önyargılı bir tavır ile hareket ederek inandıklarını savunurken yobazlığa düşüyor. çünkü onun tek amacı muhatabını yenmek!
oysa kamil insana yakışan tavrın bu olmadığını düşünüyorum. zira bu tavır ve ahval iptidai dönemde çatışan savaşan kavga eden iptidai insanların tavrı ve ahvalidir. modern insan merhametli olmalıdır. modernlik kabukta değil ruhta ve ahlakta biter. ahlaken yükselen ve merhamet eden hafifler ve kemale erer. dolayısıyla merhamet yobazlığın tek panzehiridir.