Kardeşim evlenmek istiyordu. Benden küçüktü, ben de okulu bitiremediğim için bana vakit vardı. Hiç ses bile etmedim.
Durumumuz şükür.. dayılarım olmasa okuyamazdım. Hatta annemle başımızı bir eve bile sokamazdık.
Gelin tarafı bizden pek farkları yoktu ama çok yüksekten uçuyorlardı. ilk başta yeterki isteyin 1 yüzük yeter derlerken, sonrasında evin olmayan sermayesini boşalttılar. Borç - zekat diye diye 3 yıl içinde nişan, kına ve düğün arefesi...
Evi kardeşim döşedi. Elde ne varsa işte. Kız ne model istemişse, oğlan farklı markadan aynı modeli arayıp bulmuş döşemiş... Elde bu var ne yaparsın. Kızı seviyor diye onu kırmadı bizi üzdü hep. Alttan aldık, ilk düğünümüz diye.
Düğün evvelki gecesi bizim evde kalacaklar. Evleri başka şehirde. Evde cümbür cemaat.. Uzaklardan gelen amcalar, dayılar, yengeler, kuzenler...
Oğlana da dayım üst katı vermiş. Eşyalar dayanmış doşenmiş. Hani memleket şartlarına göre gayet iyi bir yuva kurulmuş, kendim şahidim.
Gelin tarafı gelir gelmez bi soluklanıp çıkıp baktılar. Sonra çığlıklar, ağlamalar, ben bunlara mı layığım demeler...
Rezil olduk, yerin dibine battık. Diğer 2 kardeşim, annem ve ben ne yapalım işte. Haketmiyorduk, iyi insanlardık belki, hiç olmazsa yufka yürekliydik.
Dayanamıyoruz artık. Kardeşim dediğimiz herife küfürler ediyoruz içimizden. 8 yıldır çıkıp 3 yıldır nişanlı olduğu kızdı. Bilmiyor muydu? Biliyordu belki.
Nitekim 1 gecede sağlam bi aile travması yaşadık. Sonra türlü türlü tartışmalar oldu. Dayım ve amcamlarım bizim kadar üzüldüler ama elden ne gelir. içimizden bu düğün olmasın diye çok istedik. Belki yarın tüm ilçeye rezil olacağız, dillere düşeceğiz ama olsun...
Fakirlik bi imtihandır, ne kadar katlanabilirsen... Allah tüm yüreği güzel insanlara en güzel şeyleri nasip etsin...