annesinin evine koyduğu muskayla başroldeki adamın büyücü olduğunu anlamıştım. hobi olarakta yapıyor olabilirdi sonuçta adam inşaat şirketinin sahibiydi. film boyunca bize bırakılan hiçbir ip ucu yoktu. filmdeki olayı anlayamamıştık. kocası intihar ettiği için ona beddua eden kadın mı, yoksa adamın gelinini sevmeyen anası mı yaptırmıştı büyüyü. hatta görmüşsünüzdür. adam annesinin evindeki aynanın arkasına büyüyü saklar. kadın gece yarısı elinde makasla sallanan aynanın ardındaki büyüyü bulup keser.
acaba annesi has bir büyücümüydü? belki de filmde büyücülerin savaşını izliyorduk.
Olay ise bambaşkaydı.
sonu gerçekten güzeldi. vasat olan filmi biraz olsun güzelleştirmişti ama
-neden biraz kardeşim filmin sonu anlamlıydı.
diyenler olacaktır onlara cevaben şunu söylüyorum. evet kardeşim haklısın anlamlıydı. biraz altıncı his isimli filmin sonuna benziyordu. ancak bize filmi çözmememiz için hiçbir şey vermemişlerdi kendileri film boyunca mana veremediğimiz hareketleri yaptılar. ardından sonunda hikayeyi kendi kendilerine anlattılar. kusura bakmayın ama bu 30 sene öncesinin tekniğiydi. ne otuzu kırk sene kırk kırk?
herneyse gençler fazla dolandırmayayım lafı. ilk iki film gibi değil kesinlikle. boş vaktiniz varsa izleyin derim. kalın sağlıcakla...
