biraz önce yolda arabayla giderken ilk defa bu kadar yakından şahit oldum. adam müsveddesinin biri,kızcağızı karanlık bir caddede sıkıştırmış tartaklıyordu. arabada kızım vardı, bırakıp inmedim. olmasaydı da inebilir miydim, emin değilim... ama yanlarından geçip gidemedim. yolun ortasında dörtlüleri yakıp kornaya abandım, çevreden birileri toplandı, adam müsveddesi de kaçtı. artık nerede, ne zaman kıza bir daha ne yapar, orası bilinmiyor...
yollarda bunlara şahit oluyorsak kapalı kapılar ardında kim bilir neler oluyor?
benim kızım 3 yaşında. ona ne sayıları, ne harfleri, ne de ingilizce kelimeleri öğretme gayretim olmadı bu 3 senede. elimden geldiğince, güçlü olmayı, diğer kadınlar ve erkekler ne yapıyorsa onun da aynısını yapabileceğini, istediği bir şeyi başarmak için gayret ederse her şeyi başarabileceğini, kimsenin ona istemediği bir şeyi yaptıramayacağını öğretmeye çalıştım, çalışıyorum.
kendi ayakları üzerinde durabilen, ne istediğini bilen bir kız olsun, bırak el kaldırılıp tartaklanmayı, kimse ona istemediği bir şeyi dahi yaptıramasın. tek dileğim bu. çünkü bu adam müsveddeleri var, bu gerçek değişmedi, bu toplum yapısında da değişmeyecek. ataerkil düzende hep erkekliği güç gösterisine çeviren bu şerefsizler olacak. en azından tehlikeyi sezen ve kendini korumayı bilen çocuklar yetiştirelim.
her zaman yapacak bir şey vardır. insan en azından buna inanmak istiyor.