bol otel değiştirmeli bir tatilin ardından aklıma geldiğinden, ve tatil boyunca da bir daha okuyacağım diye kendime söz verdiğimden, eve gelir gelmez elime aldım, bırakmadan da bitiriverdim.
yine son kısmı etkiledi. yine, herkesin ısrarla bahsetme gereği duymadığı, belki de çekindiği şu son kısım:
"...ama düşerken yere, böyle son bi baktı sanki hepimize. gülüyodu sanki. hani böyle, amınıza koyiim sizin der gibiydi. yüzü öyleydi...
...ama gülüyo muydu ağbicim? gülüyodu. sikerim ulan belanızı cümlenizin! der gibiydi suratı...
...ama bizim üsteğmen başında dikilip kafasını postalladı ya, orda ben harbiden bittim. ölmüş zaten kadın. taramışsın, delik deşik etmişsin. daha ne tekmeliyorsun kadının kafasını?"
ne bileyim ya... ne diyebileyim...
"sonuç olarak yerde yatan bi kadın, bi anne. ölmüş, bitmiş, gitmiş. niye başını tekmelersin ki? başını başını? öyle bi kinle? kimin kini? niye? neye?"
...