şimdi çok nihilist bir yazı yazardım ama neyse.
iyi veya kötüyü toplum belirler ve ahlak, din, töre, hukuk artık adı her ne boksa bunların hepsini toplum denen ve sürekli o toplumda sorun çıkartan bozuk makine olan insan uydurdu. bunun amacı da toplumu sorunsuz işletmenin ve içindekileri mutlu edecek belli kurallar oluşturmanın gerekliliğiydi.
ha şimdi iyiye ve kötüye gelelim.
aslında toplumsal bilinci kendi dışımızda ve kendimizin oluşturduğu bir normlar bütünü olarak görürsek yorumlarız.
iyi olmak veya toplumda iyi olarak adlandırılmak işte bu toplumsal bilince olan uyumdur ancak bu toplumsal bilincin iyi veya kötü gibi bir kavramı ona anlam yüklemediği sürece yoktur.
mesela bazı toplumlarda suç olan bir şey diğer toplumlarda gayet sıradan olabilir, dün suç olarak kabul ettiğimizi bugün normal olarak görüyor da olabiliriz, işte bu değişkenliği sağlayan insandır.
iyi veya kötünün tanımını yapan da toplumsal bilinçtir, sen o toplumsal bilinci benimsediğin sürece o toplumda iyi olarak adlandırılırsın. işte dini, töreyi, geleneği, hukuku insanlara dayatmalarının nedeni ve bunları iyi bir şeymiş gibi sunma çabaları bu yüzdendir. bunlara uymayanı kötü görmeleri, dışlamaları, cezalandırmaları da bundandır.
ancak bunların sabit oluşu her daim sorundur ve bunlar asla dogmalara bağlanamaz. bağlanırsa dün köleliği normal gördüğümüz gibi bugün de görmemiz gerekir çünkü.
neyse uzun gitmesin sonra okumuyorsunuz zaten götelekler.