türkiye'deki mühendislik eğitiminin düzeyine ışık tutan bilginin öznesidir cam.
akışkanlar bilmemnesi gibi bilumum dersleri gördükleri halde mühendislerimiz camın sıvı olduğunu bilmezler.
daha da iddia ederler "salak mimar ne bilsin?" diye.
salak mimar şöyle biliyor efendim.
biz salak mimarlar restorasyon dersleri görürüz çeşit çeşit.
bu sırada tarihi yapıları inceleriz. bilmemkaç yüzyıl öncesinin korunmuş yurtdışı örneklerine baktığımızda (maalesef bizdekiler o kadar dayanmadan yıkılıyor) binaların camlarının alt kısmının sanki erimiş gibi aşağıya inmiş olduğunu görürüz. "hocam bu nedir?" diye sorduğumuzda, hocamız tarafından ölesiye azarlanırız.
adam haklı, össden geçip gelen seçilmiş öğrenci camın yapısından bihaber. rezil olduk.
bir bilse 25 yıllık mühendisler dahi bilmiyor bunu. arkadaşları da geçtim, pederle papaz oldum hocam senin yüzünden.
özetle cam sıvıdır. hatta nette bulduğum bir forumdaki yazara göre ilköğretim 7 fen kitabında geçen bir bilgiymiş bu.
bir öğretmenin açıklaması: cam amorf katı denilen bir yapıdadır.amorf katılar belirli bir "sıcaklık aralığında" erirler.sert ve sıkıştırılamaz ama diğer katılardan farklı olarak düzenli bir yapıya sahip değildir. Sert cam bulunduğu sıcaklıkta akışkanlığı sıfır yani vizkozitesi (akışkanlığa karşı gösterilen direnç) sonsuz olan bir sıvıdır. Katı genellikle kristal yapıdaki maddeler için kullanılır.
hadi biz yine üniversiteden bunu öğrenip de diplomayı alıyoruz. ya diğerleri?
memleketin mühendisine gel. bunlara emanetiz. peehh.