"ne istediniz de vermedik" ve benzeri siyasi yorumları bir kenara bırakıyorum.
15 temmuz 2016 gecesi ankara'da idim. henüz tv'de vs hiçbir şey yokken jetlerin seslerini duyuyor, anlam veremiyor, olağanüstü bir tatbikattir vs diyordum. çok geçmeden tabi işin rengi belli oldu ve bu sefer jetlerin seslerinin yanında bomba seslerini duyar, çatışmaları görür olduk canlı gözle. lakin tüm bu şahitliğim şehre hakim bir evin camından oldu. tüm geceyi de elimde telefon aileme ve arkadaşlarıma evde kalmaları gerektiğini söyleyerek geçirdim. hem aklımda ( balyoz sürecinden de sebep ) çeşitli sorular vardı, hem de söz konusu kalkışmayı ordu içinde gayet ufak, heyecan arayan birkaç maceraperestin yaptığını düşündüm ve sokağa çıkıp düzenin bozulmasına ve olası bir karışıklığa izin verilmemesi gerektiğini, devlet kontrollü güvenlik güçlerinin olayı kısa sürede kontrol altına alacağını düşündüm. belki biraz da korktum bilmiyorum. neden bilmiyorum? çünkü zaten saydığım sebeplerden dolayı dışarı çıkmayı düşünmemiştim onun için hiç cesaret-korku arasında kalmadım.
lakin iş biraz aydınlığa kavuşunca anlaşıldı ki olay benim düşündüğüm kadar küçük çaplı ve basit değilmiş. sabaha kadar ne çarpışmalar olmuş, ne direnişler olmuş. insanlar vatanın her karış toprağında sabaha kadar kendilerini siper ederek önlemişler darbeyi. ne kahramanlıklar ne fedakarlıklar yaşanmış. her geçen gün her yeni haberle, şehadet hikayesiyle yeni kahramanlıkları öğreniyoruz.
lafım o ki her ne kadar ilk gece kendim dışarı çıkmasam, yakınlarıma da çıkmayın desem de şunu kabul etmeliyiz ki hepimizin geleceğini o gece canını hiçe sayarak dışarı çıkan insanlar kurtardı. sanırım hayatımın sonuna kadar o gece dışarı çıkmamanın üzüntüsü ve çıkanlara olan borçluluk hissimle yaşayacağım. hepinize minnettarız.
allah bir daha her ne sebeple olursa olsun ( dediğim gibi siyasal yorumları bu yazıma dahil etmiyorum ) bize böyle acı geceler yaşatmasın. lakin söz konusu kalkışmanın amacından da anlaşılıyor ki pek de huzur içinde yaşayabilecek bir durumumuz yok. o sebeple bir diğer temennim şudur ki ülkemiz veya dinimiz veya insanlık eğer bir gün daha böyle bir sınavdan geçerse, o sınavdan geçer not alanlardan olalım.