hayalimdeki yaşantımdan 1 günlük bir kesiti yazayım en iyisi.
sabah 9 gibi kalkmışım hayatımın kadınının alnına küçük bir öpücük kondurup beraber kahvaltıyı hazırlamaya başlıyoruz. aşık olduğum kişiyi izlerken ne kahvaltı yapabiliyorum ne bir şey zaten o sırada çayım soğuyor kalkıp eşime sıkı sıkı sarılıyorum iyi evlenmişiz iyi ki karımsın deyip evden ayrılıyorum. hava çok sıcak malum volvo xc90 aracıma binip klimamı açıyorum ve işe doğru yola koyuluyorum. malum işimin patronuyum hoş geldiniz diye karşılıyorlar işimin başına koyuluyorum. akşam oluyor arabama biniyorum şöyle bir arkama yaslanıyorum müziğimi açıyorum yola koyuluyorum. eve varmadan hanıma çayı koyması için telefon açıyorum, kapıyı eşim açtığında yanağından öpüp sarılıyorum ve masum kokusunu içime çekiyorum. neyse dizüstümü de alıp terasa çıkıyorum koltuğa oturuyorum eşim çayları getiriyor bende filmi açıyorum malum hava karanlık filmde korku filmi eşim korkuyor ve bana sarılıyor bende ona sarılıyorum kokusunu içime çekiyorum o güzel saçlarıyla oynuyorum. hayatımın kadını deyip adına şiirler okuyorum...
not: şuan ise egzama yüzünden saçları dökülen bir gencim. malum dünya bize ters biz masum aşkımızı kalbimizde ve rüyalarımızda yaşayalım varsın insanlar kendi bildiğini yapsın ne yapalım. bize ancak içilmiş çayın dibi kalır.