kendilerince otorite olduklarına inananların, nedensizce ve anlamsızca yerdiği bireylerdir.çoğunluktan aykırı kaçarak "ben sürüye ait değilim" mottosuyla hareket ederek karizma yapmak hoş hissettiriyor olsa gerek, denemediğimden bilemiyorum lakin çok lise gazı kokutuyor ortalığı...
bir futbol takımının ateşli bir taraftarı olup o maçtan bu maça koşmak, bir müzik grubunun konserinde çılgınca eğlenmek, x ünlü kişisini taparcasına sevmek ve daha birçok benzer şeyden haz almak milyarlarca insanın yaptığı birşeydir.lost'ta son zamanlarda bütün dünyada ciddi bir fenomen haline gelmiştir.zira konusu, malum 40 dakika bittikten sonra bünyeye bıraktıkları, işleyişi, kurgusundaki mükemmel zeka ve sürekli olarak, adet haline getirilmiş, dünya tarihi boyuncaki önemli kişi, olay, kitap, ilim ve sanat eserleri ile insanlara kattıklarıyla bu kapitalizm oyuncağı kapsamına sokulması kocaman bir haksızlıktır.bir gerçektirki, lost izleyen herhangi biri, kısa bir araştırmayla şuraya dizi boyunca kafalara sokulmuş belki yüzlerce insanlığa önemli olay, olgu yahut sanat eserini rahatlıkla sunabilir.
bu küçük anti amerikacılıklarla gemi yürümez, bilinçsizlik, insanların hayatlarına hem anlık hemde iyi bir izleyicisi için daimi olarak, şimdiye kadar birçok şey katmayı başarmış ve katmayada devam etmekte olan bir televizyon olayını ezmek ve izleyenleri yermekle giderilmez. ota boka -izm'leri bulaştırmadan da bilinçli olunabilir, belki çok çok basit, lost'un yanına bile yaklaşamayacak bir dizi, film veya bir başka sosyal olgu ile insanlara birşeyler öğretilebilirken (örneğin gündüz kuşağı gerizekalı kadın programları. en azından kızlar teen dönemlerinde evden kaçmamaları gerektiğini ve ebeveynlerde onlara karşı daha tutarlı ve dikkatli davranmaları gerektiklerini farkedebiliyorlar) içinde hayata dair bir yığın hazine barındıran lost'a bok atmak pek akıl karı değildir, kimse kusura bakmasın.