soğuk bir kış sabahı saat altı suları hava henüz aydınlanmamış, yollar ıslak ben metrobüse gitmek için minibüse biniyorum. sonra onun kokusunu alıyorum. hep sevmiştim kokusunu ama hiç söylemeye fırsatım olmamıştı zira şımartmak da istememiştim. ön tarafta oturan adamdan geldiğini anlayınca özür dileyerek parfümün kokusunu sormuştum. lacoste red.