zur genealogie der moral

entry2 galeri
    2.
  1. nietzsche'nin içerisinde harikulade tespitler barındıran kitabı. kitapta nietzsche'nin bazı sözleri vardır ki, oldukça yıkıcıdır.

    biz kendimizi bilmiyoruz, biz bileler, biz kendimiz, kendimizi bilmiyoruz: iyi bir nedeni var bunun. hiç aramadık kendimizi - nasıl olacak da bulacağız kendimizi günün birinde? haklıydılar "hazineniz neredeyse, yüreğiniz de oradadır" demekle; bizim hazinemiz bilgimizin arı kovanlarının durduğu yerdedir. oraya doğru yol alıyoruz hep, doğuştan kanatlı hayvanlar ve tinin bal özü toplayan arıları olarak; yürekten önemsediğimiz tek bir şey var aslında - "yuvaya bir şey getirmek". yaşamın diğer yanına, "yaşantı" denen yanına gelince - onun için hangimizin, en azından yetecek kadar ciddiyeti var? ya da yeterli zamanı? korkarım hiç tam anlamıyla "vermedik kendimizi" böyle şeylere: yüreğimiz orada değil, hatta kulağımız bile değil! daha çok, kendi içine gömülmüş, ve ilahi dalgınlıkta birinin, tüm gücüyle öğlenin on ikisini vuran çanın kulaklarında çınlayan sesiyle bir anda ayılıp, "bu çalan da neydi?" diye sorması gibi, bazen biz de sonradan kulaklarımızı ovuşturup, hepten şaşkın, hepten mahcup soruyoruz, "neydi yaşadığımız?", dahası "kimiz biz aslında?" diye; ve dediğim gibi sonradan sayıyoruz yaşantımızın, yaşamımızın, varoluşumuzun çınlayan on iki çan sesini - ah! yanlış da sayıyoruz üstelik... zorunlu olarak yabancı kalıyoruz kendimize, anlamıyoruz kendimizi, yanılmak zorundayız kendimiz hakkında, "kişi kendine en uzak olandır." sözü geçerli bizler için sonsuza dek - kendimizi bilmeye gelince, "bilenler" değiliz biz...

    ya "iyi" bir gerileme belirtisi de içeriyorsa, aynı şekilde bir tehlike, bir baştan çıkarılış, bir zehir, geleceğin sırtından bugünü yaşamayı sağlayan bir uyuşturucu içeriyorsa? belki daha rahat, daha tehlikesiz ama aynı zamanda daha küçük çaplı, daha seviyesiz bir yaşam?... öyle ki, ya insan türü için aslında olanaklı olan en yüksek kudrete ve görkeme hiç ulaşılamazsa ve bunun suçlusu da ahlak olacak ise? öyle ki, ya ahlak tehlikelerin en tehlikelisi ise?

    sustuğumu duymaya dayanamamıştı. zira bu konuya ilişkin olarak susacak çok şeyim var benim.

    bizim "insan"a karşı tiksinmemize yol açan ne bugün? insan bize acı veriyor çünkü, buna şüphe yok.

    insana duyulan korku ile birlikte, ona olan sevgiyi, hürmeti, umudu ve evet, ona olan istenci de yitirdik. insana bakmak yoruyor artık - bugün nihilizm bu değilse başka nedir ki?... insan yorgunuyuz...

    baskı altındakiler, ezilmişler, zulme uğramışlar aczin öç peşinde koşan hilekarlığıyla şuna inandırırlarsa kendilerini: "kötülerden farklı olalım biz, iyi olalım! ve zulmetmeyen, kimseyi yaralamayan, saldırmayan, misillemeyen, öç almayı tanrı'ya bırakan, bizler gibi gizlide yaşayan, tüm kötü şeylerden uzak duran ve yaşamdan fazla bir şey beklemeyen herkes iyidir, tıpkı biz sabırlı, alçakgönüllü, adil olanlar gibi." - bu aslında, soğukkanlı ve önyargısız dinlendiğinde, "biz zayıflar, zayıfız işte; yapmaya gücümüzün yetmediği hiçbir şeyi yapmamakla iyi ediyoruz." demekten başka bir şey değildir.

    "öç alamamak"a "öç almak istememek", hatta belki de "bağışlamak" deniyor.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük