bir kadının yaşamından 24 saat

entry17 galeri
    6.
  1. stefan zweig'in kısa olmakla birlikte oldukça güzel bir öyküsü. anlatım, tasvirler fevkaladedir.

    "doğrusunu söylemek gerekirse, buraya gelişim de can sıkıntısındandı; bir bulantı sonucu içinde hiçbir şey kalmamışcasına boşalan ruhumu, en azından dış dünyanın cezbedici küçük şeyleriyle doyurma arzusuydu. içimde duygu namına ne kadar az şey canlanıyorsa, yaşamın hızlı aktığı yerlere de o kadar kuvvetle çekiliyordum."

    "şüphesiz ki iradesi dışında gerçekleşen bir sessizlik hakim oldu; bu gittikçe uzayan sessizlik verilmesi zor bir kararın sessizliğiydi. uzun ve bu gittikçe uzayan sessizliği, bir şeyler söylerek bozmaya cesaretim yoktu. çünkü burada güçlü bir tutkunun büyük bir dirençle mücadele içerisinde olduğunu hissediyordum."

    "acılar, kendisine galebe çalacak daha kuvvetli olan yaşama isteğinin karşısında geri çekilen korkaklardır. bütün hücrelerimize yerleşmiş olan 'yaşama tutkusu' ruhumuzdaki ölüm korkusundan çok daha kuvvetlidir."

    "ve bir kere daha tekebbürle, kendini beğenmişlikle, fikir, ruh, hissiyat, ıstırap diye adlandırdığımız şeylerin gerçekte ne kadar zayıf, muhtaç, elem veren şeyler olduğunu korkuyla idrak ediyorum. bunlar had safhada bile olsa acıdan kıvranan insan bedenini tamamen yok edemiyor. çünkü böyle zamanlarda dahi insan, ölmek ya da üzerine yıldırım düşmüş bir ağaç misali yığılmak yerine, insanın damarlarındaki kan akmaya devam ediyor."
    4 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük