kuran da olmayan 200 hurafe

entry40 galeri
    3.
  1. Mezhepsizler, konuyu başka noktalara çekerek mevzuyu bulandırmaya çalışıyorlar. Oysa ki bu konu tüm açıklığıyla Kur’an’da geçmektedir. Evet, islam’da mezhep vardır; O da Allah ve Resulunun izinden giden Ehl-i Sünnet (Hanefi, Maliki, Hanbeli ve Şafii) mezhebidir.

    “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin ve sizden olan ulu-l emre itaat edin. Eğer Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz onu Allah ve Resulüne götürün. Bu daha iyidir ve sonuç bakımından daha güzeldir.” (Nisa 59)

    Bu ayette geçen “sizden olan ulu-l emre itaat edin” tabiriyle alimler vurgulanmaktadır. Yüzlerce alim bu görüşü benimsemiş ve bu konuda ittifak etmiştir. Ayetin devamında yer alan “herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz onu Allah ve Resulüne götürün” kısmı da kıyasa delildir. Kur’an ve hadislerde hükmü açıkça bildirilmeyen meselelere kıyas ederek hüküm çıkarılması gerekir. Bu da içtihadı gerektirir. Hz. Muhammed’den sonraki dönemlerde içtihadı müçtehidler, yani “ulu’l emr” yapar.
    Nitekim Peygamberimiz bazı dünya işlerinde kendi görüşünü ortaya koymuştur. Resulullah bazı konularda kendileri içtihad ederdi. Resulullah’tan sonra ashab devrinde de ashaptan biri, bir mesele hakkında çözüm bulamadığında onu bilen birine danışırdı. Ashab döneminde de içtihad vardı. Zamanla islam coğrafyası genişlemiş, ashab sayısı azalmış ve yeni meseleler de artmıştır. Tabiin devrine gelindiğinde ise farklı görüşleri tek bir çatı (ehl-i sünnet) altında birleştirmek için Resulullah’ın hadisleri toplanmış, tasnif ve tahlil edilmiştir. işte Tabiin dönemi alimlerinden biri de imam-ı Azam’dır. imam Malik, imam Şafiî ve Ahmed bin Hanbel gibi alimler de Tabiin dönemi alimlerinin yetiştirdiği Tebe-i Tabiin alimleridir. Bu alimler ufak tefek görüş farklılıklarına sahip olsa da temelde aynı çatı altında (ehli sünnet) birleşmiştir. Bu dönem alimlerinin içtihadlarına uymak da her Müslüman’ın vazifesi olmalıdır.
    Nitekim Hz. Muhammed bir hadisinde der ki:“insanların en hayırlısı benim asrım(daki ashabım)dır. Sonra onlara yakın olan (Tabiîn)lerdir. Sonra da onlara yakın olan (Tebe-i Tabiîn)lerdir”(Buhar, Fedailü Ashabi’n Nebiyy, 1; Müslim, Fedailü’l-Ashap, 210-214; Ebû Dâvud, Sünne, 9; Tirmizî, Fiten, 45).
    Sizler bu büyük alimleri ve içtihatlarını inkar ederek gerçekten çok büyük bir yanlış içerisindesiniz. Allah, ıslah etsin.

    https://www.mumsema.org/s...kuran-ayet-var-midir.html
    1 ...