şimdi burada yıldız ışıklarını görüyorsunuz. biz yıldıza baktığımız zaman, parlak bir şekilde onu görüyoruz. dolayısıyla, bizimle yıldız artasındaki alan aydınlık olmalıdır. ve bu, dünyanın tamamı için geçerlidir. yani şekil şudur:
şimdi dünyanın neresinden bakarsan bak yıldızı parlak görüyorsun. o halde dünya ve yıldız arasındaki alan olduğu gibi yıldızın ışığıyla aydınlanmış olmalıdır. aksi halde yıldızı göremezsin.
şimdi bu, bize doğru tutulmuş bir el feneri. aynen yıldızın şekli gibi, sadece sağda solda biraz daha ışık var. çünkü bu el feneri dandik ve sağa sola biraz ışık sızıyor. öyle olmasa, sadece direk olarak ışığını görecektik. ve biz biliyoruz ki üstümüze el feneri tutulduğunda biz sadece tek bir ışık görürüz ama fenerle aramızdaki tüm alan aydınlıktır. yani şöyledir:
şimdi demek ki, yıldızla bizim aramızdaki tüm alan, bir el fenerindeki gibi aydınlıktır. aynı zamanda, yıldız diğer yönlere doğru ışık vermez. eğer verseydi, o alanları da el fenerinin yanları aydınlatması gibi aydınlatması gerekirdi.
mesela güneş ışığı için durum yıldızlardan tamamiyle farklıdır. güneş çıktığı zaman gök yüzünün tamamını aydınlatır. demek ki güneş el feneri gibi değildir, her tarafı aydınlatır. ama yıldız, yönünü dünyaya dönmüş fener gibidir.
bilale anlatır gibi anlattım ama hala anlamadıysan eksileyebilirsin, canın saolsun.
