yıllarca düşündüm ayrıldıktan sonra. tam 9 sene düşündüm. acaba evlense ne yaparım? diye.
bir şey olmuyormuş sevgili dostlar. aksine içiniz rahatlıyor. ilk hafta biraz hakan taşıyan'lar, gelin olduğun gece şarkısı eşliğinde bir büyük devirmeler derken, ilerleyen haftalarda daha da rahatlıyorsun.
aslında sana samimi olayım mı? unutmak zorunda kalıyorsun. o yüzden unutuyorsun sen de.
iyi biliyorsun, unuttum dedikçe her şeyi daha net, daha yüksek piksellerle hatırlıyorsun. ama farkına varıyorsun "vazgeçildin, tercih edilmedin, unutuldun. yok oldun onun gözünde. belki de hiç yoktun."
özge'den ayrıldıktan iki hafta sonra açtım ben bu hesabımı. biraz olsun kafa dağıtırım belki diye. ona dair çok şey yazdım burada.
her anımı paylaştım. ona söyleyemediğim çoğu şeyi sizlerle paylaştım. başlangıcı, devamı, bitişi hepsi buraya kazındı.
sözlük nickimin yaratıcısı bile o.
"yıllar öncesinin mutlu bir anı;
hayatımı verdiğim kız ile kızılay'da yürüyoruz.
kafamı çevirdim, kızın birine bakıyorum.
yüzüme bir tokat patlattı.
- bir daha elin kızlarına baktığını görürsem babamın silahıyla çeker vururum seni!
+ sen bana kıyamazsın. ama yine de vuracağım dersen sapanlavurbeni!"
***
evlenmiş geçen ay. hiç düşünmemiş beni. acaba bu sene doğum günümü kutlar mı diye beklediğim özge'm evlenmiş. başkası ile bir hayat kurmaya karar vermiş. kısmetinde ben yokmuşum.
ayrıldıktan sonra bile saygı ile her sene o benim doğum günümü kutlar, ben onunkini kutlardım. sene boyunca başka tek bir cümle muhabbetimiz olmazdı. öylesine gururlu, öylesine uzaktan, öylesine kaliteliydik.
kendi gibi, eminim ki benden daha da kaliteli birini bulmuş. roma'da evlenmiş hem de. sahi benimle evlenecek olsa ankara'da boktan bir düğün salonu tutabilirdim en fazla. gelinlik çok yakışmış sevgili dostlar. hem de çok... benim hayallerimi başkası süslemiş. başkası süslemiş düğün arabalarını, arka stickerda ö harfinin yanına, başka bir harf gelmiş.
keşke yağmur olsaydım. 40 gün aralıksız yağardım.
ben senin kalbine layık olamadım meleğim.
güneşli bir gün, başka bir nefes daha güçlü üflemiş aşkı yüreğine. ben çoktan çekip gitmişim.
başka bir adamın koynunda, yeni sabahlara uyandığını bilmek çıldırtsa da beni; elimden hiçbir şey gelmiyor.
bir gün öleceğiz elbet ve diğer tarafta ne olduğunu gören şanslı kişilerden olacağız.
nereye giderim, nasıl bir yer çıkar karşıma hiç bilmiyorum.
ama o gittiğim yerde de sonuna kadar haykıracağım:
