naçizane tavsiyem bu acıdan kaçmak yerine daha da benimsemeniz yönünde.
aşk acısı insanı olgunlaştıran en büyük güç. hayatın mazereti aşk olan bir dünyada yaşıyoruz. işte bu aşkı da en iyi kavrayabileceğiniz zaman sevdiğiniz kadından red yedikten veya sevgilinizden ayrıldıktan sonraki döneme denk gelir, eğer platonikseniz en dip nokta burasıdır.
ahmet haşim'in tutma yanarsın demesine bakmayın. tutun ve yanın. koskoca divan edebiyatı bu aşk ıztırabı üzerine kuruludur. hem beşeri hem ilahi.
babası, mecnun'u dua etsin de çektiği aşk acısından kurtulsun diye kabe'ye götürür. ama mecnun tam aksini yapar. daha çok dert versin diye allah'a dua eder.
yâ rab bela-yı aşk ile kıl âşîna beni
bir dem bela-yı aşktan kılma cüdâ beni
acının tamamen yok olmasının tek bir çözümü var o da aşık olduğunuz kişi ile kavuşmanızdır.
mecnun yine çöllerde gezerken arkadaşı zeyd mecnun'un yanına gider. anne ve babasının durumunun kötü olduğunu, evine geri dönmesi gerektiğini söyler. mecnun yine beklenmeyeni yapar.
dedi nedür ata yohsa ane
leyli gerek özgedür fesane
(anne baba da nedir? bana leyla gerek gerisi hikaye)