dünyanın en lanet olayıdır. mavi önlüğünüz ve beslenme çantanız ile o kadar şirin hal ve tavır içinde okula gidip geliyorsunuzdur ki, ailenin biricik evladı, muhteşem insanı olmuşsunuzdur. bir gün gelir, öğretmen sizi seçer. işte o gün hayatınızın dönüm noktasıdır. ya var olacaksınız, ya yok olacaksınızdır. ya günün en popüleri, ya da en eziği olacaksınızdır. böyle binlerce ikilem arasında, tahtada size sorulan soruyu, cevaplamak için elinize bir tebeşir alırsınız. heyecandan terleyen ellerinizin içinde tebeşir erir, ıslanır. aklınıza ilk gelen şeyi tahtaya yazar gibi yapıp, vakit kazanmak amacıyla, tebeşirinizi tahtaya değdirdiğiniz anda o mna koduğumun sesiyle karşılaşırsınız. ıslanan tebeşir, "gacur gucur" seslerinin akabinde tahtaya yazmaz. bu iyice iğrenç bir durumdur. rezaletin son perdesidir. tebeşir tahtada kaymaya başlar. sonrasında ise, parmaklarınızı "mis gibi de lezzetli" hareketini yapar gibi ortada birleştirir, cetvelini de bir güzel yersiniz. beslenme tenefüsü bile olsa dışarı çıkamazsınız o gün.