çocukluk anıları

entry218 galeri
    171.
  1. bir keresinde mahalleye odun kesme makinası gelmiş hani şu traktörün arkasına bağlananlardan, zira tüm çocukluğum sokakta geçtiği için haberi alıp hemen merakla gittim makinanın yanına, mühendis ruhu o zamanlardan varmış. sürekli makinanın yanında dolanırken işaret parmağı kopuk olan odun kesen usta beni azarlayıp kovalıyor sivri sinek gibi yine gidiyorum, motorunu radyatörünü, katalizörü falan incelerken ki o zamanlar ne bilecen bunları, devasa güldür güldür çalışan bişey büyüledi beni taaki hava vakum yapan bir radyatöre doğru elimi taklaştırırken elimi sıvvppp diye çekti avuç içim yapıştı sıcak radyatöre çığlık kıyamet elimin derisini bıraktım radyatörün üzerinde..

    sonuç yaklaşık bir ay sargılı elle dolandım....

    ----

    kediler çok çekmiştir benden çöpte götü dışarıda olan kediyi kuyruğundan yakalayıp kedilerden korkan leylaların bahçesine atardık...

    kedinin ayaklarına ceviz kabuğu bağlamışlığımda var ki izlerken yürümesini hakikaten komik oluyordu.

    ----

    12-13 yaşlarındayım, sürekli topumuz balkona kaçan şaban amca (55-60 yaşlarında aksi bir ihtiyar) balkona çıkar karpuz kesme ve zafer edası ie topu keser aşşağı atardı. o zamanlar top pahalı kıymetli bişeydi çocuk için.

    birgün yine kaçtı balkona top, (evi ikinci katta bu manyağın) yine kesecğini bildiğim için topu, bu kez alt katın demirlerinden tırmanarak çıktım balkona tam topu alacam balkon kapısı açıldı girdi balkona allahım kabus gibi, koştum hemen nası yaptım bilmiyorum dar balkonda ihtiyarı geçip ulaştım topa attım aşşağı, köşeye sıkıştığımı düşünerek şaban ihtiyarı bana doğru yürürken sinirli bir ifade ile hırsız falan diyordu homurdayarak sanırım takma dişleri ağzında değildi, yine kıvrak bi hareketle geçtim yanından tutamadı beni balkon kapısından çıktım kapattım balkon kapısını üzerüne koştum evin kapısına doğru kapının üzerinde anahtar var açtım kapıyı çıkarken anahtarı da aldım kapattım kapıyı indim sokağa zafer naraları kıyamet aşağıda arkadaşlarla. şaban balkonda kuduryor hayatta ilk kez gerçek manada bölye bi zafer hissi tatmıştım. aradan 5-10 dk geçti gittim evin anahtarı ile kilitledim kapısını dışarıdan şaban amcayı eve... olay oldu mahallede zira şabanı çocuklara ettiği zulumden dolayı kimse sevmezdi.

    bu sanırım başlarda anlayamadı durumu bi yarım saat sonra balkona çıkıp hırsız eşkıya falan gibi bağırmaya başladı (sanırım namaza gideceği zaman kapıyı kilitli farketti), bende anahtarı aldım elime tam balkonun karşısısndaki kaldırıma oturdum sallıyorum karşısında pişkinlikle. su falan dökmeye kalktı üzerimize o derece sinirlendi eşek kadar adam, arkadaşlarda katıldı bu geyiğe baya bi eğlendik taaki annem gölgeoyunu ne oluyor eve gel hemen demesi bütün cümbüşü bitirdi lakin annemin sert plastik topuklu terlikleri çok etkili oluyordu benim isyanlarıma karşı. hemen anahtarı şabanın balkona attım eve gittim tüm masumiyetimle anahtar olayı hariç herşeyi anlattım.

    ama mahallede bir dönem kahraman gibi dolaşmıştım. çünkü ihtiyar olduğu için sevmediği halde yetişkinlerde bulaşmıyorlardı şabana.

    4-5 yıl evvel gittiğimde tekrar mahalleye öğrendim ölmüş ihtiyar. top kaçan balkonu cam kaplamışlar. zaten top oynayacak yer de kalmamış sokakta,heryer araba dolu ve bir tane çocuk yok. şimdiki çocukları çok zeki sanıyor ebeveynler halbuki zeka sosyallikten gelir akıllı telefondan değil...

    -----

    bizim evin alt katında emine teyze diye bir ihtiyar vardı, bi gün kapının önüne polisler falan toplaştılar kızı olduğunu düşündüğüm bi orta yaşlı kadın ağlıyor. polisler kapıyı vuruyor emine teyze falan bağırıyorlar emine teyze pencereden hayal meyal görünüyor oturma pozisyonunda, ölmüş falan diyor polisler birbirine içeri girmemiz lazım konuşurlarken ''ben girerim demirlerden'' dedim. pencere demirlerinin arasından girebiliyordum o dönemler emine teyze anahtarı unuttuğu birkaç kez beni sokmuştu demirlerden kapıyı açmam için. polisler nasıl yapcan onu falan dedi bende mutfak penceresinden girebildiğimi söyledim, beni seryetti herkes geçerken demirlerden, içeri girdim emine teyzenin yanına gittim tam seslenecektim, gözleri kaymış azından köpükler çıkmış oturuyor öyle, ilk kez bir ölü görüyordum gittim kapıyı açtım girdi polisler içeri gerisi malum.
    annem durumdan haberdar değil oturmaya falan gitti sanırım geldiğinden haberdar oldu herşeyden, yine küçük bi terlik operasyonu yaşadım 'sana mı kaldı polisin işini yapmak' diye biraz daha dayak yedim. zira sonradan öğrendim kadın hastaymış niye evine girdim diye yedim dayağı bu kez. hastalık kaparmışım.

    -----

    evin arka tarafında devlet hastanesinin bahçesi vardı ve en iştahlı mahalle maçları yapılırdı, yine bir maç esnasında top bahçeyi çeviren demirlerin üzerinden aşarak yola gitti, atan alır kuralı gereği ben gittim (kazmalık var demeki ki) , demirlerin arası dar olduğu için demirlerin üzerinden atlıyorduk, 3-4 mt lik bi yükseklik var ve yol bahçeden aşağıda yol tarafı 6-7 mt var, sonrası taş duvar.

    neyse demiri aştım yola geçtim topu attım, tekrar tırmandım demiri ve bi şey dikkatimi çekti tepede iken elektrik telleri çok yakındı uzansam dokunacağım seviyede, çizgi filmlerden gördüğüm kadarı ile telin tekine dokunduğunda birşey olmadığı kanısı kalmış aklımda, uzandım tele doğru,,, daha tele dokunmadan kulaklarımda WUWWWww diye bi çınlama hissettim ve bende elektrikler gitti, gözümü açtığımda arkadaşlar başımda 'niye sırt üstü atladın lan demirlerden, malmısın' falan diyorlar. allahtan tellerin bahçe tarafında yaptım bu eylemi direk çimene düştüm, sonrası kalça ezilmesi 2 hafta yatak....

    uzun bir süre beni çarpmasına anlam veremedim birine dokunduğum için doğru idi yaptığım, sonradan öğrendim ki toprağa temas edince olay değişiyormu *

    aklıma geldikçe sol kolumun tüyleri diken diken olur.

    ----

    daha bi sürü kafa yarılmaları, inşaatta döşenmiş elektrik kablolarının çalınması sonra satışı, kedi yakalayıp arkadaşın civciv kümesine kediyi atıp civcivleri talan etmesini seyretmek ve niceleri...

    ey gidi günler.
    1 ...